Dalgaların sesini dinlemeyi seviyorum. Huzur veriyor. Kimi arkadaşlarım denize girip, suların içinde oynuyor. Bense denizi seyretmeyi, dalgaları dinlemeyi tercih ediyorum. Havalar soğumaya başladı. Kalabalık azaldı. Çocuk parkında yaramazların cıvıltıları yok artık. Salıncağın gölgesinde pinekleyen bir kaç arkadaş var parkta canlı namına. Sabah, daha güneş doğmadan gelip oltasını sandalyeye sabitleyen adam da olmasa, sahile de gelen yok. Kasabanın bu halini seviyorum. Tüm kasabanın tek sahibi bizmişiz gibi geliyor. Yemek bulduğumuz sürece değmeyin keyfimize. Adam bugün balık tutabilecek mi acaba?
4 Eylül 2018 tarihinde vegan oldum. İşin doğrusu ilk ay, evde "olabildiğince vegan" dışarıda ise tam vegan olarak geçti. İkinci ayın ortalarına doğru evde de tam vegan beslenmeye başladım. İtiraf etmeliyim ki başlarda, doymayacağımı düşünerek hamur işlerine, her zamankine kıyasla, daha bir düşkün oldum. Sonucunu, artan kilom ile, gördüm.
Bu iki ay içerisinde öğrendiklerimi kısaca özetlersem:
- Hayvansal ürün tüketmeden de sağlıklı yaşayabiliyor insan.
- B12 desteğini almak gerekli.
- Peynir, süt ve yumurta kullanmadan kek yapılabiliyor.
- Baklagiller oldukça uzun süre tok tutuyor.
- Mayalı hamurdan yapılan hamur işleri çok lezzetli. Uzak durmak lazım.
- Akşamları sebze çorbası son derece yeterli ve doyurucu oluyor.
- Kahvaltıda zeytin, yeşillikler ve meyve ile birlikte avakado, güne zinde bir başlangıç sağlıyor.
- Öğlen yemeklerini dışarıda yiyorsanız esnaf lokantalarından şaşmamak lazım. Ayrıca kebapçılarda da her daim mercimek çorbası ile salata bulunuyor.
- Vegan olmanın kimseye bir zararı yokken, veganlara yönelik son günlerde yapılan açıklamalar düşündürücü. İnsanın aklına ister istemez hayvansal ürünler lobileri geliyor.
elinize saglık..
YanıtlaSil