Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Mayalı hamur ile çalışmak hem keyifli hem de kolay. Önemli olan hamuru doğru bir şekilde hazırlayabilmek. Hep söylerler elinize yapışmayacak kıvama gelmesi gerektiğini, ben bir türlü bunu becerememiştim. Katı yağ olarak Hindistan cevizi yağı kullanmamla birlikte bu problem ortadan kalktı.
Tarif vereceğim merak etmeyin ama öncelikle biraz bu mayalı hamur konusunda bildiklerimi paylaşmak istiyorum. Öncelikle bu hamurun içerisinde canlı varlıklar var. "Maya" dediklerimiz bakteriler. Sütü yoğurda dönüştüren ya da şekeri alkole dönüştürenler de maya. İşte hamurumuzu kabartan varlıklarda bu sütü peynire ve yoğurda, şekeri alkole dönüştüren mayaların akrabaları.
İsterseniz artık tarife geçelim: Öncelikle malzemeleri sayalım. Un, maya, oda sıcaklığında katı halde bulunan bir yağ, su ve tuz. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta suyun sıcaklığı. Dediğim gibi maya canlı bir varlık ve suyun sıcaklığı, onun "aktive" olması açısından çok önem taşıyor. Hatırlarsanız yoğurt yaparken sütün sıcaklığı önemliydi. Peki doğru sıcaklık nedir? Şu ya da varsa süt "ılık" olmalı.
Tüm malzemeleri karıştırıyoruz. Ben yağı son olarak koyuyorum. Eğer bu tereyağı ise biraz yumuşamış olması gerekiyor Eğer Hindistan cevizi yağı kullanıyorsanız o zaten oda sıcaklığında yumuşak halde bulunuyor. Yağı eklediğinizde karışıma, mucizevi bir şekilde bir anda elinize yapışmayan bir kıvam alıyor. Bu noktadan sonra hamurun fazla yağlı göründüğünü düşünüyorsanız, biraz un eklemeniz gerekiyor. Fazla sert olduğunu düşünüyorsanız biraz daha yay eklemeniz, fazla kuru olduğunu düşünüyorsanız da biraz su eklememiz gerekiyor. Hamur sizce uygun kıvama geldiğinde tek yapmanız gereken üzerine ıslak nemli bir bez ya da benim yaptığım gibi bir kağıt havlu serip oda sıcaklığında bir yarım saat 40 dakika kadar dinlenmeye ve kabarmaya bırakmak. İşte bu noktada maya, yapması gerekeni yapıyor hamuru kabartıyor. Hamur ilk koyduğunuz hacmin iki katı bazen iki buçuk katı kadar büyümüş oluyor.
Tüm malzemeleri karıştırıyoruz. Ben yağı son olarak koyuyorum. Eğer bu tereyağı ise biraz yumuşamış olması gerekiyor Eğer Hindistan cevizi yağı kullanıyorsanız o zaten oda sıcaklığında yumuşak halde bulunuyor. Yağı eklediğinizde karışıma, mucizevi bir şekilde bir anda elinize yapışmayan bir kıvam alıyor. Bu noktadan sonra hamurun fazla yağlı göründüğünü düşünüyorsanız, biraz un eklemeniz gerekiyor. Fazla sert olduğunu düşünüyorsanız biraz daha yay eklemeniz, fazla kuru olduğunu düşünüyorsanız da biraz su eklememiz gerekiyor. Hamur sizce uygun kıvama geldiğinde tek yapmanız gereken üzerine ıslak nemli bir bez ya da benim yaptığım gibi bir kağıt havlu serip oda sıcaklığında bir yarım saat 40 dakika kadar dinlenmeye ve kabarmaya bırakmak. İşte bu noktada maya, yapması gerekeni yapıyor hamuru kabartıyor. Hamur ilk koyduğunuz hacmin iki katı bazen iki buçuk katı kadar büyümüş oluyor.
Yarım saat 45 dakika geçmiş ve hamurumuz istendiği ölçüde kabarmış olduğunu gördüğümüzde tezgahı unlayıp hamuru unladığımız tezgahın ortasına yerleştiriyoruz. İşin en keyifli kısmı geliyor şimdi: hamurdan bezeler yani küçük yumurta büyüklüğünde toplar ayırıyoruz. Bu topları isterseniz hamur kabarırken beklettiğiniz kapta bekletebilirsiniz. Hamur toplarından, elimizle ya da merdane oklava artık hangisi sizin kolayınıza geliyorsa, yufkalar yapmaya çalışıyoruz.
Hamuru yeterli incelikte açtınız varsayarak sonraki aşamaya geçelim. Zeytinyağı, kekik, peynir, zeytin, haşlanmış patates, pişmiş patlıcan, kıyma ya da aklınıza gelen diğer iç malzemesi artık hangisini tercih ederseniz, açmış olduğumuz yufkanın içerisine dolduruyoruz. Yufkanın uçlarını kapatıyoruz. Eğer evde yumurtanız varsa yumurtanın sarısını poğaça şeklini verdiğimiz hamurun üzerine sürüyoruz son olarak çok, susam ya da süslemek için kullanacağınız başka bir şeyi bu yumurta sürülmüş hamurun üzerine serpip 170-180 derece ısıtılmış fırına koyuyoruz.
Şimdi, fırın önceden ısıtılmış olmalı mı olmamalı mı ya da 170 değil de 180 derece olsa ne olur, 192 olsa yanar mı gibi sorular lütfen bana sormayın çünkü yanıtlarını bilmiyorum. Bilenler yorum olarak yazarsa ben de öğrenmiş olurum ve çok sevinirim.
Peki son olarak piştiğini nasıl anlayacağız? Pişirdiğimiz kek olmadığı için kürdan testi bir işimize yaramayacak. Yapmamız gereken poğaçaların üstünün ve altının kızarmış olup olmadığını kontrol etmek.
Afiyet olsun!
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.