Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Uzunca bir süredir gözlemlediğim duruma ilişkin veri bulunca, buna ilişkin bir yazı yayınlamaya karar verdim. Konu, başlıkta mevcut: Mobil telefonlarda konuşma yerine veri transferi işlemleri (WhatsApp, internet, facebook, instagram...) gerçekleştiriyoruz.
Bulduğum grafik Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun çeyrekler halinde yayınladığı pazar araştırmaları raporundan.
Grafikten de görülebildiği gibi 2008 yılında %81 olan konuşma payı, 10 yıl içerisinde %22'ye kadar gerilemiş. Veri ise %1,3'ten %65,5'e çıkmış.
Grafik, aslında gelire odaklanmış. Ancak, benim ve eminim ki sizlerin de, deneyimi veri kullanımının konuşmadan öncelikli hale geldiği yönünde.
Aslında bu eğilimin sonuçları üzerine daha uzun yazmak lazım, inşallah bir vakit bulduğumda...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.