Kimi bir kaç cümlelik kimi bir kaç sayfalık anılarla dolu öykücükler ve tümünü bağlayan farklı bir kurgu. Barış Bıçakçı'nın son novellasını severek okudum. Okuma heyecanını bozmadan, konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Halis Bey, emekli elektrik mühendisi. Ayşe ise başarılı bulunan bir öykü kitabı yayınlamış bir peyzaj mimarı ve tercüme yaparak hayatını kazanıyor. Tercüme bürosunda rastlaşıyorlar ve Halis Bey Ayşe'den anılarını öyküleştirmesini istiyor, ücreti karşılığında. Novella, Halis Bey'in anıları ve Ayşe'nin hayatını anlatan bölümlerle kurulmuş. Novellada yer alan bölümlerin her biri ayrı öyküler haline getirilebilecek derinlikte. Ayşe'nin hayatına dair bölümlerde ülkenin gündemine dair göndermeler de yer alıyor. Daha önce okuduğum eserlerinde olduğu gibi bolca Ankara var arka planda. Hatta Garson başlıklı bölümde Ankara başrolde. İstanbullular deniz yok, fazla gri dese de Ankara, Ankara'da yaşamaya alışmışlar için kendine has özellikleri ve güzelli...
Epey ilginç bir grafik. Tepe ve dipleri var. Aslında hayat gibi. Grafik 2010 yılından başlıyor ama blogun ilk yazısını 2004 yılında yazmıştım. Bugün itibariyle 1332 yazı yayınlamışım. Bunların 6'sını, çeşitli gerekçelerle, yayından çektim. 316 teknik, 270 kitap ve 123 gezi etiketli yazı, blogda en fazla yer verdiğim konuları gösteriyor.
Tekniğe meraklı, çok okumaya çalışıp fırsat buldukça gezen okuyucuları beklerim...
Tekniğe meraklı, çok okumaya çalışıp fırsat buldukça gezen okuyucuları beklerim...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.