Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Sayısal radyo alıcısı |
İskandinav ülkelerinde sayısal radyo yazılarında bu kez sıra İsveç'te. Aslına bakarsanız bu diziyi hazırlamaya karar vermemin sebebi de İsveç. Kuzey Avrupa haritasını gözünüzün önüne getirdiğinizde, Norveç ile İsveç'in uzun bir kara sınırını paylaştığını fark edeceksiniz. Norveç, FM yayınlarını sonlandırma planını adım adım uygularken, benzer bir yola gireceği varsayılan İsveç, bir çokları için sürpriz bir karar ile FM yayınlarına devam edeceğini açıkladı. Oysa İsveç Kültür Bakanlığı'na sunulan Sayısal Radyoya Geçiş Planına göre 2022 yılında FM yayınlarının sonlandırılması önerilmişti. İsveç'teki son durum ise şöyle: 2016 Şubat'ında İsveç Parlamento'sundaki görüşmelerde sayısal radyo uygulamaları, özellikle Norveç'teki gelişmelerin, yakın takip edilmesi konusunda uzlaşılmış. Bu karar, 2015 yazında alınan FM ile devam kararından bir geri dönüş niteliği taşımıyor, daha ziyade "bekle gör" denilebilir.
Bu yazının amacı sayısal radyonun avantajlarını / maliyetlerini tartışmak değil. Bu bağlamda genel değerlendirmeyi, dizinin son yazısı olarak hazırlamayı planlıyorum. Önce, istatistiklere bakalım: WorldDAB verilerine göre nüfusun %35'ine DAB yayınları ulaşmış durumda, DAB+ alıcı cihaz sahipliği ise %1 düzeyinde.
İsveç'in sayısal radyo konusundaki kararının nedenlerini anlamak için bulabildiğim en tarafsız yayın, Public Service Council (Kamu Hizmeti Konseyi) adlı, bağımsız kuruluşun çalışması. 1 Haziran 2016 tarihli DAB Radyo Dünyasının İllüzyonu adlı raporun öne çıkan tespiti FM'in bugün için ve yakın gelecekte, karasal radyo yayıncılığı için "yeterli" olduğu. Raporun WorldDAB ve EBU ile ilgili tespitleri, bu yazının konusu değil.
"FM'i kapatıp sayısal radyoya geçilir mi?" sorusu ile karşılaştığımda aklıma hep Attila Ladayni'nin sözleri geliyor. 29 Aralık tarihinde tercümesini burada yayınladığım söyleşisinde Ladayni şöyle demişti:
Daha çok araba satmak için atları vurmadıkları gibi, kimse cep telefonları satılsın diye klasik telefonların kablolarını kesmedi. Akıllı telefonları sattıran da uygulamalardı.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.