İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Antidepresan Tuzağı adlı kitabıyla yetişkinlerdeki ilaç kullanımına dair kaygılarını açıklayan Dr. Mutluhan İzmir, son kitabında çocuk ve gençlerin durumuna eğilmiş. Bundan yirmibeş sene öncesine kıyasla yüz (100) kat daha fazla görüldüğü ileri sürülen Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) teşhisi ve tedavisi kitabın ana konusu. Tıbbın kozmetikleşmesi, helikopter ebeveynlerin yetiştirdiği nesil, ilaç, endüstrisi ve genel anlamda sektör haline dönüşen sağlık, Mutluhan hocanın Tıp Bu Değil serisindeki yazılarından aşina olduğumuz konular.
Tıbbın kozmetikleşmesi ifadesini kitabı okuyana kadar duymuş değildim. İşin doğrusu hasta olmadan ve hasta olmadığını bilerek, sadece kimi özelliklerini daha iyileştirmek adına (hafıza, konsantrasyon gibi) "ilaç" kullanan birilerini olduğuna inanmak istemiyorum. Her ilacın yan etkilerinin bulunduğunu ve "zorunlu" olmadıkça ilaç kullanmanın "akıllıca" olmadığını düşünüyorum. Hatta kimi durumlarda, ilaç kullanmak ile elde edeceğim "yarar" ile ilacın sebep olacağı "zarar" dengesini kıyaslayarak ilaçsız yaşamayı tercih ediyorum. Elbette herkes kararını vermekte özgür. Bu bakımdan, kozmetik tıbbı kişisel bir tercih olarak görmek gerek belki.
Mutluhan Hoca, kitabın başında özellikle belirtmiş, gerekli olan durumlarda kullanılan ilaçların yararlı olduğuna inanıyor. Karşı olduğu durum ise farklı ve kitapta ayrıntısı ile açıklıyor.
Kitabın asıl üzerinde durduğu gelişme herkesi etkileyecek cinsten. Hekimlerin referans olarak kullandığı kaynaklar ilaç endüstrisinin etkisi altında kalıyorsa, bir yerde "pusula şaşıyorsa", bu durumda hekimlerin koydukları teşhisler ve yazılan reçeteler "sorunlu" hale gelebilir. Kitapta, yayınlanan araştırmaların sponsorlarından kongrelere, uzmanlık derneklerine kadar "ilaç endüstrisinin" pusulaya etki etme çabası içinde bulunduğu söyleniyor. Bugün başka yöntemlerle ilaçsız olarak geçirilebilecek kimi durumlarda, ilerleyen yıllarda ortaya çıkabilecek yan etkileri düşünülmeden ilaç kullanmanın maliyeti hepimize çıkacak.
Hayy Kitap'tan Haziran 2016'da ilk baskısını yapan 112 sayfalık kitap bir oturuşta bitiriliyor. Etkisi ise çok daha uzun sürüyor.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.