Ana içeriğe atla

Rangers - Fenerbahçe maçı 90 dakika sonu

İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti.  İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı.  Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı.  Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım.  Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar. 

Technicolor ve beIN işbirliği ile 4K yayıncılıkta yeni dönem


Technicolor ve beIN şirketlerinin adlarını duymamış olabilirsiniz. Özellikle Technicolor, son kullanıcıya doğrudan hizmet / cihaz satışı yapmayan bir şirket. beIN ise, ülkemizin en fazla aboneye sahip payTV operatörü durumundaki Digitürk'ü satın alan grup. Geçtiğimiz hafta içerisinde, basın duyurusuyla Ultra High Definition (UHD) yayıncılıkta işbirliğine gittiklerini açıkladılar. Halihazırda devam eden Avrupa Futbol Şampiyonası Fransa 2016'da çeyrek final, yarı final ve final maçlarını (toplam 7 maç) ülkemizin de içinde bulunduğu MENA (Middle East & North Africa : Ortadoğu ve Kuzey Afrika) bölgesine 4K yayınlayacaklar. 


Aşağıda, Türkçe olarak, şirketlerin basın açıklaması yer alıyor. 

BASIN AÇIKLAMASI
beIN VE TECHNICOLOR ORTA DOĞU VE KUZEY AFRİKA’DA UEFA EURO 2016 İÇİN İLK 4K UYDU ALICISINI EVLERE GETİRİYOR

Paris (Fransa) – 16 Haziran 2016 – medya ve eğlence sektöründe dünya çapında bir teknoloji lideri olan Technicolor (Euronext Paris: TCH; OTCQX: TCLRY) bugün global medya ve eğlence lideri beIN MEDIA Group ile Tecnicolor’un 4K Ultra High Definition (UHD) teknolojisini Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) için yayın platformuna entegre ettiğini duyurdu. 4K çıkışı – MENA bölgesinde ilk kez – tam UEFA EURO 2016 futbol turnuvası zamanında geliyor ve TV izleyicileri futbol turnuvasının yedi maçını daha önce hiç olmadığı kadar keskin, daha canlı ve gerçekçi bir görünümle izleyecekler.
4K UHD teknoloji ekranları sekiz milyon pikselden (3,840 x 2,160) daha fazlasına sahiptir ve görüntüyü ulra-yüksek bir çözünürlükte sunar. Technicolor’un son teknolojisi 4K medya sunucu set üstü kutusu teknolojisini beIN 4K UHD alıcıya entegre edilmesiyle, beIN UEFA Euro’nun dört çeyrek final maçını, yarı finali ve final maçını 4K olarak yayınlayacak. beIN 4K maçları “beIN 4K” adıyla özel bir kanalda yayınlayacaktır. Planlar beIN’in istikrarlı bir 4K içeriğini eğlence ve spor işletmelerine ortaklık ile sunmak yönünde ilerliyor. 
beIN MEDIA Group CEO Yardımcısı Yousef Al Obaidly şöyle diyor: “Bu yeni başlangıç beIN’in gelişmiş, yüksek kalitede ve yenilikçi spor ve eğlence içeriğini MENA bölgesindeki müşterilerine sunma yolundaki adanmışlığını göstermektedir. Bu bölgede en son teknolojileri ev eğlencesine uyarlamadaki liderlik rolünü ve beIN’in MENA bölgesinde eğlenceye nasıl şekil verdiğini göstermektedir”.
Technicolor’un 4K teknolojisi sadece MENA bölgesindeki evlere 4K UHD çözünürlüğü getirmekle kalmıyor ayrıca 10-bit HEVC encode/decode kullanan bir tek katmanlı iletişim teknolojisini de içermektedir, böylelikle içerik her televizyonda ister 4K özelliği olsun ya da olmasın işlenebilecektir. İlave olarak, dahili WiFi ve uydu desteği ile beIN’in 4K UHD alıcısını en iyi hale getiren güçlü, dahili sabit sürücü de bulunmaktadır. Bu beIN ve Technicolor’un birden fazla cihazda bir ev sunucusu gibi davranacağı anlamına gelmektedir.
Technicolor Connetected Home, EMEA Başkanı Mercedes Pastor şöyle diyor: “beIN’in Technicolor ile ortaklığı patlayıcı, multi-medya ve sürükleyici bir eğlence sunan yeni nesil görsel deneyimlerin gelişini hızlandıracaktır. Böylesine teknoloji etkin bir firma ile çalışmaktan heyecan duyuyoruz.” 
###

beIN Hakkında
beIN, Orta Doğu ve Kuzay Afrika (24 ülkede), Fransa, ABD, Kanada, Endonezya, Filipinler, Hong Kong, Tayvan ve Avustralya’da global ağ yayıncılığı yapan lider bir firmadır. 

beIN, büyük spor müsabakalarına çok türlü erişim sağlayan bir platformdur, bu müsabakalar arasında: FIFA Dünya Kupası, UEFA Şampiyonlar Ligi, İspanya’nın La Liga, İngiltere’nin Premier Lig, İtalya’nın Serie A, Fransa’nın Ligue 1, Almanya’nın Bundesliga gibi Avrupa ligleri; CAN, AFC Şampiyonlar Ligi ve AFC Asya Kupası sayılabilir. Dünyanın diğer popüler sporları arasında, tenis (Fransız Açık, ABD Açık) dahil, basketbol (NBA), motosporları (MotoGP, Dakar Rally, NASCAR), bisiklet (Tour de France), rugby (Six Nations), hentbol (Qatar 2015) ve jimnastikler dahil olmak üzere hepsi beIN tarafından yayınlanmaktadır.

beIN, dünyanın her yerinden gişe rekorları kıran filmler, büyüleyici yerel ve global eğlencelerin yanı sıra sınıfının en iyisi spor etkinliklerinin dahil tüm eğlence alanlarındaki etkinlikleri son teknoloji ile sunmaktadır. beIN SPORTS CONNECT beIN DTH aboneliği aracılığıyla aboneler ve abone olmayanlar içeriğe her zaman her yerde erişebilirler. 

Technicolor Hakkında
Technicolor, medya ve eğlence sektöründe dünya çapında bir teknoloji lideri ve dijital yenilikte bir öncü. Birinci sınıf araştırmalarımız ve yenilikçi laboratuvarlarımız bizi piyasada içerik yaratıcıları ve dağıtıcılarına gelişmiş video hizmetleri sunmakta lider kılıyor. Ayrıca  görüntüleme teknolojileri üzerine yoğunlaşmış muazzam fikri mülkiyet portfolyosunun avantajlarını kullanıyoruz. Tiyatrolarda, evlerde ve hareket halinde tüketicilere heyecan verici yeni deneyimler sunmaya kendimizi adadık. Daha fazla bilgi için: www.technicolor.com
Technicolor hisseleri NYSE Euronext Paris borsası (TCH) ve ABD’de OTCQX piyasasında (TCLRY) işlem görmektedir.

beIN Medya İlişkileri: 
Hanan Al-Muhannadi
Medya Ofisi 
Telefon Numarası: +974 44577419
E-posta: mediaoffice@beinsports.net

Technicolor Medya İlişkileri:
Lane Cooper
VP Kurumsal İletişim
lane.cooper@technicolorpr.com
Tel: 1 415 646 6592

Technicolor Yatırımcı İlişkileri:
Tel: +33 1 41 86 55 95
investor.relations@technicolor.com 

Yorumlar

Son haftanın en çok okunan 10 yazısı

Göksu Restaurant

Özellikle öğlen saatlerinde Kızılay, Sakarya civarında düzgün yemek yiyeceğiniz bir yer arıyorsanız en doğru seçim Göksu Restaurant olacaktır. Meşhur Otlangaç'ın karşısına denk düşen mekan, hızlı ve özenli servisi, lezzetli ve fahiş olmayan fiyatları ile bölge insanlarının gönlünde çoktan taht kurmuş. Öğle saatlerindeki kalabalığa karşın hızlı ve özenli servisin sırrı yeterli sayıda personel çalıştırmak olsa gerek. Yemeklerinde etsiz çeşitlerinin az oluşu dışında kusuru yok denebilir. Akşam servisini hiç denemedim, ancak akşamları Sakarya'ya gidenlere fazla hitabetmeyebilir. Afiyet olsun. GÖKSU RESTAURANT Bayındır Sokak No: 22 / A Kızılay - ANKARA tel 312 431 47 27 - 431 22 19

Göksu Restaurant Nenehatun şubesi açıldı

ve beklenen gerçekleşti...Ankara'nın Sakarya caddesine açılan Bayındır sokakta yer alan Göksu, gönüllere taht kurdu. Gerek servisi, gerek yemeklerin lezzeti vazgeçilmezler arasına girdi. Mekanın Kızılay'ın göbeğindeki Sakarya caddesinde olması, kimilerini üzüyordu. Özellikle Kızılay'a hiç inmeyenler, kalabalığı sevmeyenler yukarılarda bir Göksu hayali kuruyordu. Uzun sürdü inşaat. Nenehatun caddesi ile Tahran caddesinin kesiştiği köşede yer alan binanın inşaatının neden bu kadar sürdüğünü pek anlamamıştım, düne kadar. Dışarıdan 4-5 kat görünen bina toplamda 10 katlıymış. Üstte 3 kat içkili restaurant (ki bu bölüm henüz açılmamış), girişte bekleme salonu ve bar-kütüphane, girişin altında işkembe ve kebapçı (ki bu bölüm hizmet vermeye başladı), işkembecinin altı tam kat mutfakmış, onun altında garaj-çamaşırhane ve en altta iki kat konferans salonu olarak düzenlenmiş öğrendiğime göre. İlk ziyaretime ait fotografları (binanın dıştan çekilmiş bir görüntüsü ve iştah açıcı) beğe...

Yabancı dil öğrenmek üzerine: DuoLingo deneyimimim

kızımın çizgileri Ülkemizin kanayan yaralarından birisidir sanırım, yabancı dil öğrenmek. Onlarca kurs, yüzlerce kitap, saatlerce ders ve sonuç: anlayan (en azından anladığını düşünen) ve konuşamayan kişiler... Bir yerlerde bir sorun olduğu kesin, ama nerede? Farklı zamanlarda, 3 kez Fransızca kursuna gittim. İlk seferin ardından, aslında bir temel bilgim olmasına karşın, her seferinde en baştan başladım, hiç bilmiyormuşum gibi. Ne yazık ki kurslarda öğrendiklerim kalıcı olamadı. Şimdilerde, 70 gündür, her sabah DuoLingo ile çalışıyorum. Ücretsiz ve arada çıkan reklamlarla devam eden sürümünü kullanıyorum. Eminim farklı online dil kursları da vardır. Online platformda, kurslarda olmayan ne var diye düşününce bir kaç şey tespit ettim. Belki sizlerin de işine yarar diye paylaşıyorum: Yabancı dil öğrenmek, sürekli ve kesintisiz tekrar gerektiren bir süreç. Kurslar, sadece haftanın belli günleri, bir kaç saat için ve çoğunlukla, günün en yorgun olunan akşamlarında oluyor. ...

Hüküm Gecesi / Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Seneler önce okuduğum Yaban'ı saymazsam Yakup Kadri Karaosmanoğlu'ndan okuduğum ikinci roman oldu Hüküm Gecesi. 1926'da yazılmaya başlanılan eser, 1927'de yayınlanmış. Roman Osmanlı'nın son dönemine tanıklık eden Ahmet Kerim adlı kurgu karakterin gözünden anlatılıyor. İttihat ve Terakki'nin kabinenin içinde yer almadığı hükümet, sopalı seçim, Hürriyet ve İtilâf'ın kurduğu hükümet, Trablusgarp bozgunu, Uşi Anlaşması, Balkan bozgunu, Bab-ı Ali baskını... Anlatılsa roman olur denilen bir dönem, Hüküm Gecesi'nin tarihsel arka planı.  Romanın başkahramanı Ahmet Kerim'in Yakup Kadri'ye benzerliği dikkat çekici. Öyle ki romanın bir yerinde Ahmet Kerim İstanbul'un Sodome ve Gomore'yi andırdığını söylüyor, ki hepimiz Y. Kadri'nin aynı adlı romanını hatırlıyor. Y. Kadri'nin yaşam öyküsüne baktığımda o tarihlerde, tıpkı Ahmet Kerim gibi, gazetelerde çalıştığını okudum. Kurgu karakterler dışında Ali Kemal, Süleyman Nazif, Rıza Tevfik, Ahmet ...

Eski Maltepe pazarı eski yerinde yakında bizlerle...

Ankaralılar bilir, kot pantolondan araba teybine, ara musluğundan kuruyemişe ne ararsan bulabildiğin hem de uygun fiyata bulabildiğin bir pazar var(dı): Maltepe camisinin üst tarafından pazartesi dışında (o gün semt pazarı kurulurdu) her gün hizmet veren seyyar paravanlarla ayrılmış küçük dükkancıkların oluşturduğu bir pazardı. Bu pazarın bulunduğu araziye bir alışveriş merkezi yapıldı. Ankara'nın en ilginç mimarisine sahip olduğunu düşündüğüm Malltepe Park, eski pazar esnafının ahını almıştı. Sopalarla dövüle dövüle pazar yerinden atılan esnafın tutan ahı, Malltepe Park'ı iflas noktasına getirdi. Market, dükkanlar derken hayalet alış veriş merkezine dönüştü Malltepe Park. Sonunda alış veriş merkezi yönetimi eski (kendi deyimleriyle tarihi) maltepe pazarını Malltepe Park'ın içine taşımaya karar vermiş.  Bugünlerde hummalı bir çalışma sürüyor Malltepe Park'ta. Dükkanlar alçıpanla küçük dükkancıklara bölünüyor. Öğrendiğime göre şimdiden 70'ten fazla pazar esnafı taş...

Rangers - Fenerbahçe maçı 90 dakika sonu

İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti.  İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı.  Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı.  Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım.  Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar. 

Dorian Gray'in Portresi / Oscar Wilde

Remzi Kitabevi'nin Ağustos 1968 tarihli ikinci baskısından okudum bu klasik romanı. Dilimize Ferhunde ve Orhan Şaik Gökyay çevirmiş. Günümüzde yapılan çeviriler daha özenli oluyor. Bu baskıda, romanda Fransızca olarak geçen kimi bölümlerin çevirisi yapılmamış. Oysa dip not şeklinde bu ifadelerin Türkçesi verilmeliydi. Dizgiye dair de sorunlar var. Sanırım yeni tarihli baskılarda bu sorunlar giderilmiştir.  Alt metinlerle, göndermelerle dolu bir roman Dorian Gray'in Portresi. Bunları bilmeden, fark etmeden de okunabilir elbette. Yayınlandığı dönem tartışmalara sebep olmuş, kimi bölümleri sansürlenmiş. Yakın tarihli baskıları, "sansürsüz" ibaresiyle okuyucuya sunulmuş.

değişiklik

Sabah uyandığımda bugünün de diğerleri gibi geçeceğini düşünmüştüm. Aynı şeyleri yapıp, aynı saatte aynı yoldan döneceğimi eve. Oysa bu gördüğünüz geçidi kullanıyorum bu kez.  Aslında bir kaç sokak değişikliği tek yaptığım. Kim bilir hangi zamanda yapılmış bu saray kompleksinin kenarındaki yapıya düşürdüm yolumu.  Küçük değişiklikler yapmak gerek hayatta. Bazen öğlen yemeği için tercih ettiğiniz mekânı, bazen kalvaltıda yediğiniz zeytini, bazen ise ev - iş - okul arasındaki sokağı.     

Psikopati / Saul Black

Polisiye romanların klişeleriyle dolu, Hollywood filmlerinden aşina olduğumuz "kahretsin", "aman tanrım", "kahrolası" kalıplarının bolca kullanıldığı çevirisiyle mısır patlağı tadı veren bir kitap Psikopati. Saul Black'ten okuduğum ilk ve büyük olasılıkla son eser. Vaktinizi daha iyi eserleri okumak için kullanmanızı öneririm. 

Rangers - Fenerbahçe maçı devre arası yorumlarım

Blogumda futbola dair yazı sayısı fazla değil. Böylesini ise ilk kez deniyorum. Saat itibariyle 14 Mart 2025'e girdiğimiz bu dakikalarda, İstanbul'da 3-1 kaybettiği maçın rövanşında en az iki farklı galibiyet arayan Fenerbahçe'nin ilk yarısını 1-0 önde bitirdiği maçın devre arasına dair görüşlerimi kayda geçiriyorum. İlk yarıyı tek cümle ile özetlemem gerekirse, iyi oynamasak da golü bulduk, derdim. Rangers'ın oyunun kontrolünü elinde tuttuğu, arada kalemizde tehlikeli pozisyonlara girdiği, bizimse bir türlü organize ataklar geliştiremediğimiz bir ilk yarı izledik.  İkinci yarıda, uzatmalara gitmek için iki farklı galibiyet şart. Başka bir ifade ile, gol yemeden en az bir gol daha bulmalıyız. Talisca ve El Nesri gibi her an skora katkı yapabilecek oyuncuların olduğu Fenerbahçe, bunu başaracaktır.  Maç sonu yorumlarımı da sıcağı sıcağına kaydedeceğim.