Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Blogda hangi yazının kaç kez görüntülendiğini takip ediyorum. Derdim daha çok görüntülenen yazılar gibi yazılar hazırlamak değil. Sonuçta bir yazıyı ilginç kılan, daha çok görüntülenmesini sağlayan sadece yazının içeriği değil. Ülkenin gündemi de çok etkili.
Blogda belli başlı beş etiket bulunuyor. Aslında etiket sayısı çok, ancak yazıların konularını içeren etiket sayısı beş diyebiliriz. Diğer etiketler, aslında bu konuların alt başlıkları. Wordpress'te böyle bir sınıflandırma olanaklıydı, etiketler arası hiyerarşi. Blogger'da ise yok, en azından benim bildiğim kadarıyla yok.
Kitap, teknik, gezi, mekan ve Ankara blogda öne çıkan konular ve etiketler. Elbette bir dönem daha çok yazdığım tiyatro ve film etiketleri halen duruyor. Bu yazı ile birlikte, bu beş etiket için en çok ve en az görüntülenen beş yazıyı sıralayacağım. Yazının başlığının yanında, parantez içerisinde sırasıyla, yayın tarihi ve görüntülenme sayısı yer alacak.
11 Mayıs 2020 20.26 itibariyle Kitap etiketli 359 adet yazı arasında en çok görüntülenen ilk üç yazı: Kitapların adlarının yanında yer alan tarih, tanıtıcı yazının yayınlandığı günü, sayı ise o günden bu yana görüntülenme sayısını temsil etmektedir.
1. Televizyon Öldüren Eğlence / Neil Postman (21.11.2011 - 6306)
Neil Postman'ın kült kitabının, en çok görüntülenen olmasının arkasında, büyük olasılıkla, iletişim alanında eğitim gören öğrencilerin kitabın özetini arama çalışmaları yatıyor. Umarım kitabı okuyanların televizyon izleme süreleri ile kitap okuma süreleri yer değiştirir.
2. Çocuk Davamız - 1 / Kazım Karabekir (9.10.2015 - 2610) Çocuk Davamız 1, adından da anlaşılacağı gibi iki cilde ayrılarak yayınlanmış bir anı kitabı. Kazım Karabekir'in doğu cephesi komutanlığı döneminde, bölgedeki yetim/öksüz çocuklara sahip çıkışının hikayesi bir yerde. Kitaptan kısa bir alıntı yapmıştım:
"Bir taraftan Erzurum Kongresi ile milli hükumet esasını kurmak ve korumak işleriyle sayisi diğer taraftan da milli hükumetimizin ilk muntazam ordusu olacak olan kıt'alarımı taarruzi vazifeye hazırlamak gibi askeri vazifelerimle uğraşırken öteden beri idealim olan bir çocuklar ordusu esasını da kurmaya başladım. Şöyle ki:24 Mayıs 1335 (1919) da Erzurum Darüleytamından (yetimler yurdu) ilk olarak yaşı 12'den yukarı olanlardan 33 çocuk olarak mevcut iki Kolorduluk sanayi takımlarına verdim. Terhis dolayısıyla boşalan bu kadroları Bayburt'tan gelenlerle ve Erzurum'dan yeni aldıklarımızla doldurmaya başladım. Bunları kuvvei umumiyem içerisinde bir asker gibi yedirmeye, giydirmeye ve beden terbiyesi yaptırmaya başlattım. Günün yarısında okuma yazmaya, yarısında da ayrıldığı sanayi şubesine göre terzi, kundura, saraç çıraklığına başladılar." Çocuk Davamız, s.163. Ruh Üşümesi / Adalet Ağaoğlu (21.06.2012 - 1254)
Öğlen yemeğini kalabalık bir lokantada yemeğe niyetli, birbirini tanımayan, kalabalık yüzünden aynı masayı paylaşmak durumunda kalan kadın ile erkeğin hikayesi Ruh Üşümesi. Bir iki saat içinde yaşanıyor her şey. Elbette kahramanların hayal dünyalarının zamanını hesaba katmazsak. Farklı bir teknik denemiş Ağaoğlu bu romanı kaleme almaya karar verdiğinde. Okuması, klasik roman akışına alışmışlar için biraz zorlayıcı. İşin doğrusu bu romanı ilk yayınlandığında edinmiş ama bir türlü ilerleyemeyip bırakmıştım. Okuyucusundan dikkat isteyen romanlardan. Romanın bölümlerine klasik müzik eserleri eşlik eder. Cinselliği, cinselliğe dair kelimeler kullanmadan da anlatılabileceğinin kanıtı gibidir bu roman.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.