Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
"EMO benim için ne yapıyor?"
Meslek odası konu olduğunda ilk söylenen ya da en çok söylenen yukarıdaki cümledir. Bu söze karşılık olarak her defasında;
"Sen bugüne değil EMO'nun bir konuda bir şey yapmasını talep ettin mi?"
sorusunu yöneltirim. Yanıt, bugüne kadar değişmedi:
"O kadar çok işin var ki, bir de EMO'ya mı vakit ayırayım!"
Kıymetli dostlar, meslektaşlar,
Meslek odaları devletin bir parçası değildir. Gelirleri ve giderleri belli, üyeler arasından seçilen yönetim kurulları tarafınca idare edilen yapılardır. Profesyonel (maaş karşılığı çalışan) kadroları sınırlıdır. Çünkü gelirleri sınırlıdır. En önemli gelir kalemleri aslında üye aidatları olmalıdır. Aidatların, Odaların bir çok maaşlı üye çalıştıracağı kadar yüksek olması gerekir bana kalsa. Bu sayede meslek alanlarına dair tüm gelişmeleri maaşlı kadroları ile takip edip, üyeleri doğru ve zamanında bilgilerle besleyebilecek ekipler kurulabilir. Ancak, ülkemizdeki genel durum, böylesi bir yapıya uygun değildir.
Hal böyleyken, EMO/MMO/İMO benim için ne yaptı sorusunu yöneltmeden, elimizden geldiğince Odaları zorlamak gereklidir. Naçizane, yayıncılık sektöründeki gelişmeleri takip etmeye çalışan birisi olarak, EMO'da panel, seminer, sempozyum, dergi yazısı, söyleşi gibi bir çok etkinliğin düzenleyicisi / konuşmacısı / yazarı oldum.
4 Mayıs 2016 tarihindeki etkinlikte, bir kez daha, Radyo ve Televizyon Teknolojileri konusunda sunum yaptım. Bu kez, sunumda ses ve görüntü kaydı da yapıldı. Aşağıdaki bağlantıya tıkladığınızda Youtube'a konulan ilgili videoya ulaşabilirsiniz...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.