Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Paris, 2013 |
Bu başlık pek açıklayıcı olmadı aslında. "Yakın tarih" ne demek? Ne kadar yakın ve neye yakın? Bahsettiğim ülkemizin kuruluş süreci ve öncesini içeren, hepi topu 60 yıllık bir zaman dilimi aslında. 1876 ile başlayıp 1936 ile biten bir tarih kesiti. Bu 60 yılı öğrenmeye çalışıyorum son bir kaç senedir. Öyle görünüyor ki bu süreci anlatan kitapları okumam daha bir kaç yılımı alacak. Ardından tüm okuduklarımdan çıkardıklarımı bir çalışmada değerlendirmek istiyorum.
1876 - 1936 arası, sadece Türkiye Cumhuriyeti açısından değil, tüm dünya açısından büyük dönüşümlerin yaşandığı bir tarih kesiti. Bir çok imparatorluk yerini onlarca devlete bırakmış. Avusturya Macaristan, Osmanlı ve Rusya imparatorlukları tarihe karışırken, Afrika, Asya ve Balkanlarda yeni devletler kurulmuş. Ortadoğu'da ve dünyanın bir çok başka bölgesinde haritalar yeniden çizilmiş.
Yaşadığımız ülkemizin tarihsel mirasını üstlendiği Osmanlı İmparatorluğu'nda büyük dönüşümlerin başladığı yıl 1876 bir yerde. Islahat Fermanı adlı belgenin yayınlanmasının tarihi. 1789 Fransız Devrimi etkileri belki de böyle bir fermanın yayınlanmasına yol açan. Geçenlerde okumaya başladığım ve yakında blogda bir değerlendirme notuyla sizlerle de paylaşacağım bir kitap, tüm sürece bambaşka bir gözle bakıyor. Biraz komplo teorisi, biraz zorlama yorumlara yer verilmiş olsa bile, olaylara farklı boyutlardan farklı cephelerden bakmak adına ilginç bir eser.
Bu arada, unutmadan ekleyeyim; benim gibi tarihe meraklıysanız Türk Tarih Kurumu'nun yayınları ilginizi çekebilir. Ankara'da yaşıyorsanız, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinin yanından Ankara Tıp ve Yüksek İhtisas Hastanelerine doğru giden bir sokak vardır. O sokaktan ilerlediğinizde taksi durağının yanından Numune hastanesine doğru giden sokağın üzerinde Türk Tarih Kurumu yayın satış bürosu. Kitaplarda %40 indirim yapıyorlar.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.