Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
A. L. Kennedy'nin Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'ndan Esin Eşkinat çevirisi ile yayınlanmış romanı Ve Ben Mutluyum. İskoçya doğumlu yazardan okuduğum ilk roman. Konusundan kısaca bahsetmek gerekirse, çok sıkı ilişkileri olmayan arkadaşlarıyla paylaştığı evi ile radyoda seslendirme sanatçısı olarak çalıştığı işi arasında tek düze hayat yaşayan Jennifer M. Wilson'ın Cyrano de Bergerac olduğunu ileri süren birisinin eve taşınmasıyla gelişen olaylar anlatılıyor 310 sayfada. Cyrano de Bergerac'ın kim olduğunu merak edenler buradan temel bilgileri alabilir. 17. yüzyılda Fransa'da yaşamış şair ve düellocu.
Roman'ın kahramanı Jennifer'ın çocukluk döneminde ailesiyle olan ilişkilerinin yetişkinliğinde tercihlerini nasıl etkilediğine dair yazılanlar ilgi çekiciydi. De Bergerac konusunda daha fazla bilgim olsaydı romanı okumadan önce, belki daha fazla keyif alabilirdim. Gene de merakla okunan, sürükleyici bir dil ile kaleme alınmış değişik bir roman Ve Ben Mutluyum.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.