İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.

Peki, asıl çikolata nedir, nasıl yapılır derseniz, okumaya devam edin lütfen...

Kakao yağı, tahmin edeceğinizden farklı bir renkte. Beyaz, gri, bej gibi bir renge sahip. Şişelerde satılan ve masaj amaçlı kullanılan yağdan bahsetmiyorum. Kalıp şeklinde olanı burada konu ettiğim. Aktarlarda satılıyor, o kadar da pahalı bir şey değil. Bu sabun kalıbına benzer yağın en büyük özelliği oda sıcaklığında katı halde olması. Oda sıcaklığında katı halde olan başka yağları da çikolata yapımında kullanabilirsiniz, ki o konuya az sonra geleceğim. Bu oda sıcaklığında katı durumdaki yağ, vücut ısısında ise eriyiveriyor. Elinizde bir süre tuttuğunuzda bile eliniz yağlanmaya başlıyor.
İşin sırrı burada. Kakao yağını / kütlesini benmari usulü eritiyoruz. Sıvı hale geçince içerisine kakao tozu ve pudra şekeri / bal / hurma suyu, yani bir tat verici koyuyoruz. İsterseniz, benim yaptığım gibi mısır gevreği de koyabilirsiniz. Ancak bu kakao yağı ile kakao tozunu önce iyice karıştırmanız gerekiyor. Pütürlülük kalmamalı. Sonuçta evde yaptığınız bir şey ve haliyle profesyonel aletler yok. Artık bileğinize kuvvet, öyle çok da zor değil hemhal olmaları.
Mutlaka her evde vardır, küçük kek kalıpları. Bu cupcake denilen şeyler yapmak için kullanageldiğiniz. Onlar, çikolatalar için de uygun bence. Buz kalıbı falan da olur. Silikon olması, kolay çıkmasını sağlıyor. Ben, kalıbın içerisine koyuyorum kuru yemişleri. Ceviz, badem, fındık, kuru üzüm... Artık canınız ne çekerse, üzerine kakao yağı ile tozunun karışımına eklenmiş şeker.
Ve sonuç, beklediğiniz gibi olmuyor ne yazık ki.
Şimdi bana kızacaksınız, madem olmuyor neden okuttun sonuna kadar diye. Hemen karar vermeyin ve okumaya devam edin lütfen.
Aktarlarda satılan kakao kütlesi, ne yazık ki yemek için uygun değil. Zaten aktardan alırken de fark etmiş olmanız gerekir. Benim gibi ilk seferde fark etmememiz de büyük olasılık. Sonuçta yediğiniz bir şey olacak çikolata. Öyle adamın eliyle alıp verdiği bir sabun gibi olmamalı. Bana kalırsa, bu aktarlarda satılanlar çoğunlukla, krem olarak kullanılsın diye satılıyor. İşin doğrusu henüz, böyle kavanozda, üretim süreçlerine dair bilgiler yer alan etiketli bir kakao kütlesinin satıldığına şahit olmadım. Bu yönde bilgisi olanlar paylaşırsa sevinirim.
Peki, evde kuvertürden eritmeden, hammaddesinden çikolata yapamayacak mıyız bu durumda?
Yazının başını hatırlarsanız, oda sıcaklığında katı olan başka yağları da kullanabilirsiniz demiştim. İşte, sihirli kelimeler. "Oda sıcaklığında katı olan"
İmdadımıza hindistan cevizi yağı yetişiyor hemen. Bu yağı da aktarlarda bulabilirsiniz. Ancak, kakao yağından farklı olarak, cam kavanozlarda, nasıl üretildiğine dair açıklamalarla birlikte. Yemek için uygun. Ayrıca yüksek oranda oleik asit içeriyor. Oleik asit nedir, yüksek olması iyi midir bilmiyorum. Üzerine öyle yazmışlar :)
Efendim, işlemler aynı. Gene benmari, gene kakao tozu ve elbette pudra şekeri. Bu kez yağı fazla kaçırmamak gerek, yoksa yediğinizde ağzınıza öncelikle yağ tadı geliyor.
Afiyet olsun...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.