Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Evde, çocukların severek yedikleri atıştırmalıklar yapmak, tahmin ettiğinizden daha kolay aslında. Biraz el yatkınlığı ve biraz merak, çok keyifli sonuçlar almanıza yetiyor. Zannedildiğinden çok daha kısa sürede hazırlanabiliyor hem de.
Aşağıda tarifini ve yapılış sürecini paylaşacağım "kapta kek" ve sosunu 50 dakika kadar bir sürede hazırladım. Sabahın kör karanlığında :)
Malzemeleri liste halinde yazayım istedim, ancak kızmayın lütfen ölçü yok. Ölçü, göz kararı.
- Un,
- Süt,
- Yumurta (evde iki tane kalmıştı ben 2 koydum, 3 bulursanız 3 koyun)
- Birer paket kabartma tozu ve şekerli vanilin.
- Bir kaşık bal
- İki yemek kaşığı Hindistancevizi yağı
- Toz kakao
Kek hamuru, biraz akışkan, öyle kurabiye hamuru kadar koyu kıvamlı olmayan bir hamur. Mesela, şöyle tarif edeyim: Kek kalıplarına kepçe ile alıp doldurabileceğiniz kadar akışkan, ancak içilecek kadar da akışkan değil. Zaten içinde çiğ yumurta var, içmeyin. Bir kaşık balı isterseniz kek içine koyabilirsiniz, isterseniz koymayın. Üzerine güzel bir sos hazırlayacağız zaten.
Bu karışımı, silikon küçük kek kalıplarına koyuyoruz. Kalıbın içini doldurmayın, kek kabarınca taşıyor. Yarıdan biraz az ya da yarı kadar doldurmanız yeterli. Fırın 175 derecede ve lütfen önceden ısıtın. Kek hamuru, yavaş yavaş sıcaklığı artan bir fırına değil, sıcak bir fırına girmeli. Meşhur kürdan testi ile pişip pişmediğini anlayabilirsiniz. Kekler kabardıktan sonra, içerisine bir kürdan batırın, kürdanınız temiz çıkarsa, tebrikler, yoksa biraz daha bekleyin.
Gelelim, sosa. Lütfen hazır pudingden falan yapmayın sosu. Zaten hazır bir ürünü evinize de sokmayın bana sorarsanız. Paketli gıdalar ile ilgili Dr. Yavuz Dizdar'ın YEMEZLER! adlı kitabını mutlaka okuyun. Neyse, nerede kalmıştık. Evet, sos yapacağız. Sosun bu kadar kolay ve bu kadar lezzetli olabileceğine inanamayacaksınız.
Sos için malzemelerimizi yukarıda saydım aslında. Hindistancevizi yağı ve toz kakao ile bal. Balı sıvılaştırmak için biraz sıcak süt kullandım, hem balı eritti hem kakaoyu biraz seyreltti. Bir de malzemelere eklemedim ama bir kaşık kadar tahin ekledim. Hindistancevizi yağını, kekleri pişirdiğiniz fırının sıcağında eritebilirsiniz. Bir fırın kabına koyun bir kaşık yağı, bir kaç dakikada şeffaf, su gibi bir sıvı haline dönüşecek. Bunun içerisine, erittiğiniz bal ve toz kakao ile bir kaşık tahini karıştırın. Macun kıvamında bir karışım elde edene kadar kakao ekleyebilirsiniz. Balın miktarına da siz karar verin. Ben pek tatlı sevmediğim için bir yemek kaşığı bal yetti.
Şimdi işin güzel tarafı, kekleri kalıplarından çıkartıp, sos ile buluşturma vakti.
Son olarak bu yaptığınızı, sevdiklerinizle, değer verdiklerinizle paylaşın.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.