Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Yazının başlığında bir mana gizli :) İlk eser, son olmayacak gibi geliyor bana anlamına geliyor. Memduh Şevket, dönemdaşları gibi İttihat Terakki'nin içinde yer almış, ilginç hayat öyküsüyle etkileyici bir karakter. Öyküleri ve romanlarıyla da döneminin öncülerinden sayılır. Benim okuduğum Bilgi Yayınevi'nin Temmuz 1983 tarihli üçüncü baskısıydı.
Otlakçı, hem kitabın hem de kitap içindeki bir öykünün adı. Kapak görselinden de anlaşılacağı gibi bir otlakçının öyküsü. Dili çok yalın Memduh Şevket'in. Öyle süslü betimlemeler, uzun ağdalı cümleler yok. Karakterleri tanıtırken, oyun metni gibi kısacık cümleler, kimi kez kelimeler ile yetinilmiş. Öykülerin tarihlerinin çoğunlukla 1920'ler olduğunu görünce insan çekiniyor haliyle. Günlük dil değişmiştir, anlaşılmaz ifadeler yer alıyordur diye düşünüyor. Oysa metinde bir sadeleştirmeye falan gidilmeden olduğu gibi yayınlanmış ve son derece anlaşılır her şey. Bir öyküde kasıtlı olarak ağdalı bir dil kullanılmış, karakterlerden birisinin böyle bir dil kullanması gerekmiş. Özellikle o öykü için, kitabın sonundaki açıklamalar bölümüne bakmak iyi oluyor.
Toplam 214 sayfa dan oluşan bir eser. Öykülerden önce Memduh Şevket ile ilgili iki makaleye de yer verilmiş. Bunlar hem dönemi hem Memduh Şevket'i anlamamıza yardımcı olan metinler.
Ayaşlı ve Kiracıları kütüphanemizde uzunca süredir duruyor neyse ki. İlk fırsatta romanı okumayı istiyorum. Kısmet...
Kıymetli Özgür bey,İnsan Bu'da çıkan haber sonrası sitenizden haberdar ve ilgiyle takip eder oldum.Hatta Kaan bey ile yaptığınız sohbet ile ilgili bir yorum da yapmıştım.Devamı dileğiyle.Saygılar,selamlar.Caner Ercan
YanıtlaSilkusura bakmayın geç yanıt için. çok teşekkürler...
YanıtlaSil