İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Dünyada üç tane büyük yayıncılık etkinliği gerçekleşiyor birincisi NAB, Las Vegas'ta senenin ilk etkinliği. Singapur'daki Broadcast Asia, haziran gibi yani yılın ikinci çeyreğinin sonlarında. Son etkinlik ise IBC, ki Amsterdam'da Eylül'ün ikinci haftası gerçekleşiyor.
IBC'ye her yıl dünyanın dört bir yanından insanlar geliyor. Hal böyle olunca, otel fiyatları tavan yapıyor. IBC zamanında Amsterdam'da küçücük odalı, otelden başka herşeye benzeyen ucubelerin bile gecelik fiyatı 200 €'ya çıkabiliyor. Eli yüzü düzgün oteller için ise 250 € ve üzerini düşünmek şart.
Kalp, yalnız bir avcıdır diyor kitapçıda

Leiden, kanalların ortasına kurulmuş, ya da kentin etrafını kanallarla çevirmişler. Muhtemelen ikincisi daha doğru oldu. Kentin eski yerleşimini çevreleyen kanallar var. Bunlar, kent içine de giriyor. Ancak ne koku ne sinek. Sinek, havanın yeterince sıcak olmadığından çıkmıyormuş.
Bisiklet parkı Leiden merkez garının hemen önünde
Den Haag ve Rotterdam'a hatta Utrecht'e giden çoktur. Ancak en az Den Haag kadar güzel ve sunacak çok şeyi olan Leiden'ı bilen, gören pek yok. Hayatının bir bölümünü Hollanda'da geçirmiş bir arkadaşım da "o kadar geçtim trenle bir kez merak edip de inmedim" demişti. Öğrenci kenti olunca gece bitmiyor Leiden'da. Fuardan çıkıp iş yemekleri derken Leiden'a dönüşüm kimi kez geceyarısından sonrayı buldu. O saatte kent merkezinde "kızlı erkekli" ya da tek başına kızlar, özgürce dolaşıyorlardı. Sabah 4'e kadar açık kebapçılar, kafeler ve barlarla gecesi gündüz gibi hareketliydi.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.