İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
470 - 862 MHz arası ülkemizde karasal televizyon yayınları için ayrılmış UHF bandıydı. Eğer takip ettiyseniz geçenlerde yapılan 4,5'tan 5 ihalesinde 800 MHz de ihale edildi. Yani bant daraldı. Artık 470 - 790 MHz arasına sıkıştı. Bu daralma, beklenen bir durumdu. Zaten sayısal karasal televizyon yayınına geçip analog yayınlarını susturmuş Avrupa ülkelerinde 800 MHz bandı çoktan mobil operatörlere terk edilmişti. İşin doğrusu sayısal karasal televizyona geçişin bu kadar fazla istenmesinin arkasında frekans bandının, yani kıt kamusal kaynağın, daha verimli kullanılması isteği yatmaktaydı.
470 - 790 MHz arası bizim TV yayını için kalmış durumda şimdilik. Şimdilik diyorum, çünkü bu kalan UHF bandına da göz diken çok. Geçenlerde bir vesile ile konuyu araştırırken bir sunumuna denk geldim. Link'ini bulursam buraya eklerim. Sunumda UHF bandının tümünün (bahsettiğimiz kısmı için deniliyor aslında 470 - 790 MHz arası yani) mobil operatörlere devredilmesi gerektiği ileri sürülüyor. Bu devir sonrası karasal sayısal yayınların LTE Broadcast ile yapılabileceği savunuluyor. Tanıdık geldi değil mi bu görüşler. Bana çok tanıdık geldi.
Neyse, bu konu pek netametli (tehlikeli). Bu yüzden öyle çok köşeli laflar etmemek gerekir. Hele bilgi sahibi olmadan fikir ileri sürmek, pek anlamsız, her anlamda. Bu yüzden Ekim ayını bekleyin derim. Ekim ayında bir sürpriz olacak, henüz ayrıntıları netleşmediği için tarih ve yer belirtemiyorum. Ancak, Ekim ayı içerisinde bir panel / forum organizasyonu üzerinde çalışıyorum. Konuyla ilgilenenlere şimdiden duyurmuş olayım...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.