Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Teknolojinin gelişmesi karşısında denetim için yapılan yasal düzenlemeler kimi kez çaresiz kalıyor. İnternetin gücünü kullanan Over The Top television (OTTTV), medya düzenleyici denetleyici kuruluşların, deyim yerindeyse, kabusu olmaya aday. Gerek bu blogda, gerekse kıymetli meslektaşlarım Uygar Boynudelik ve Nedim Pala'nın bloglarında OTTTV konusunda bilgilendirici yazılar mevcut. Bu yazılar/incelemeler arasında Uygar'ın dört bölüme yayarak konunun tüm boyutlarını ele aldığı yazılarını özellikle öneririm. Verdiğim bağlantı ile yazı dizisinin sonuna ulaşabilir ve o son değerlendirme yazısından da dizinin diğer bölümlerini okuyabilirsiniz.
Gelelim "çaresizlik" konusuna.
Ülkemizde radyo ve televizyon yayıncılığı yapmak istiyorsanız 6112 sayılı yasa ve ilgili yönetmeliklere uymakla yükümlüsünüz. Bu bağlamda RTÜK tarafından yapılacak tüm denetlemelere de tabi olacaksınız. Sadece denetlemeler değil söz konusu olan, lisans ücretleri, reklam gelirlerinden ödenecek paylar da cabası. Uydu, kablo ve karasal ortamlar için farklı yönetmelikler mevcut. Peki yayınlarınızı Orduspor gibi OTT TV platformundan verirseniz ne olur?
Ülkemizde radyo ve televizyon yayınlarını izleyicilere ulaştırmak için bir platform kurmak isterseniz RTÜK'ün yönetmeliklerine uymak zorundasınız. İster Digitürk ve DSmart gibi uydu platformu olun ister Tivibu ve TurkcellTV gibi IPTV platformu olun platform işletmecisi olarak abone sayısına oranlı bir lisans bedeli aynı zamanda altyapı işletmecisi olarak belli yükümlülükleri karşılamak zorundasınız. Peki Apple TV kutusu ile erişilen yayınların platformunun işletmecileri ne yapıyor? RTÜK Apple TV'yi bir IPTV platformu olarak denetleme/düzenleme altına alabiliyor mu?
Bir çok evde internete bağlanabilen televizyonlar var. Hatta Türkiye İstatistik Kurumu artık hanelerde internete bağlanabilen televizyon sahipliği oranlarını da istatistik olarak açıklıyor. Bu cihazların üreticileri tv yayın platformu işletmeciliği işine girebilir. Bir anlamda hali hazırda girmiş durumda bile diyebiliriz. Samsung, Sony ve Vestel'in smart tv portalları var. Bu portallar gerekli uygulama (app) yüklendiğinde OTT TV alıcısı konumuna gelebilir. Portalın geliştiricisi televizyon üreticileri de isterlerse kendi OTT TV platformunu işletebilir. Peki denetim/düzenleme durumu nedir?
Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığım konu önümüzdeki dönemde sıklıkla duyacağımız OTTTV'nin griliğini gösteriyor. IPTV, uydu platformları kadar kolay denetim altına alınamayan OTT, hem fırsat hem tehdit olarak sektörün önünde duruyor. Doğru zamanda doğru adımlar atılmazsa tehdit yanı ağır basacak gibi görünüyor.
Merak edenler için fotograf Küçükkuyu / Yeşilyurt (Büyük Çetmi) köyündeki Erguvanlı Ev adlı butik otelin. Sakin ve huzurlu bir tatil için öneririm.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.