DVB, evlerimizde kullandığımız uydu alıcılarından, sayısal kablo tv alıcılarına kadar sayısal televizyonun yer aldığı her yerde standartları geliştiren bir kuruluş. Merkezi İsviçre'nin Cenevre kentinde. Gidip görmüşlüğüm yok bugüne kadar. Ancak, CEO'su Dr. Peter Siebert ile 2013'te İstanbul'da tanıştık, bu yıl da Kuala Lumpur'da karşılaştık. Bu yıl ki karşılaşmamızda kendisiyle e-söyleşi yapmayı istediğimi belirtmiştim. Aradan aylar geçmesine karşın geçenlerde gönderdiğim sorulara kısa sürede yanıt gönderdi. Kendisine bir kez daha teşekkürlerimi sunarım.
Aşağıda okuyacağınız söyleşinin orijinaline buradan ulaşabilirsiniz. Tercümedeki olası hatalar tamamen benimdir.
DVB
Proje Ofisi CEO’su Dr. Peter Siebert ile yaptığım e-söyleşiyi yayınlamak benim
için bir onurdur. Hızlı geri dönüşü ve açık yanıtları için kendisine
minnettarım. Umarım görüşleri, karasal televizyonun sayısallaştırılması
yolculuğunda Türkiye TV sektörüne yardımcı olur.
1. Bildiğiniz gibi Türkiye henüz Sayısal
Karasal Televizyon (Digital Terrestrial Television : DTT) şebekesini kurmadı.
DTT yolculuğunda, standartlar DVB-T ve MPEG2’den DVB-T2 ve MPEG-4’e değişti.
Bugünlerde, özellikle Almanya’nın DVB-T2 ve High Efficient Video Coding (Yüksek
Verimli Video Kodlaması : HEVC) ile bir DTT şebekesi kurma kararının ardından,
sizce Türkiye de DVB-T2 ve HEVC’yi DTT için standart olarak seçmeli midir?
YANIT: Yeni bir televizyon sisteminin kurulması
her zaman önemli bir adımdır ve ciddi miktarda yatırım gerektirir. Bu yüzden
uygulanan / seçilen teknolojinin gelecekte de olabildiğince kullanılabilir
olmalıdır. Bugüne kadar HEVC, olgun bir teknolojidir ve bir çok farklı alıcı
cihazları bulunmaktadır. Bu gerekçeyle, Türkiye’ye de Almanya gibi T2 ve HEVC
seçeneğini öneririm. Her iki pazarın toplam hacmi göz önüne alındığında cihaz
fiyatlarının yakında son kullanıcılar için oldukça rekabetçi düzeylere
gelecektir. Ek olarak, daha fazla sayıda kanal ve/veya daha yüksek kalitede
yayınlar olacaktır, örneğin HD.
2. Kişisel olarak çok kullandığım DVB’nin
teknik raporlarından bildiğimize göre Shannon sınırı yüzünden, DVB-T3 olanaklı
görünmüyor. Ancak DVB’nin DTT standardını geliştirmek için bir takım çalışmalar
yürütülüyor. Bunları kısaca açıklayabilir misiniz?
YANIT: DVB-T2,
halihazırda Shannon sınırına yakın bir tayfsal (spectral) verimlilik sunmaktadır.
Buna karşın DVB, iletim standartlarını geliştirmeye devam edecektir. Şu an için
DVB-T2’nin yeni bir sürümü için özel bir plan yoktur. Size sadece varsayımsal
bir örnek vermek adına yeni bir özellik olarak S2X’de, son uydu tanımlamamız
(specification), olduğu gibi UHD hizmetlerinin istatistiksel multipleksi için
kanal paketlemeyi getirebiliriz.
3. UHF Bandındaki frekans için bir “savaş”
var. Mobil operatörler 4G, 5G gibi yeni teknolojiler sundukça frekans
ihtiyaçları artıyor. Türkiye’de 800 MHz 4G denemeleri için ayrıldı. Kore’de ise
700 MHz 4K UHD için kullanılacak. DVB olarak, bu “savaş”ı nasıl yorumlarsınız?
YANIT: DVB adına resmi bir yanıt veremem ancak kişisel görüşüm DTT altyapısının
uzun zamanlı planlanması ve yatırımı için yeterli spektrumun olduğunu
düşünüyorum. Kablo ve uyduya ek olarak karasal platform yayınların
ulaştırılması için önemli bir parçadır ve ileride de öyle olacaktır.
4. DVB-T2, farklı profillere sahip ve Çoklu
PLP ile birlikte bu farklı profilleri aynı DTT şebekesinde kullanmak olanaklı.
Danimarka’dan bir yaklaşımın iddiasına göre DVB-T2 Lite profili, sayısal
radyonun kullanımı için uygun ve verimlidir. Tek sorun, çözümü destekleyecek
yeterli sayıda alıcının olmaması. Tek bir DTT şebekesi kurup bunu hem radyo hem
televizyon yayını için kullanmak olanaklı mıdır?
YANIT : DVB-T2 çok esnek bir standart ve
bir çok kullanım durumunu desteklemektedir. Bu aynı zamanda çok sayıda PLP’leri
ve elbette sadece ses kanalının iletimini de içerir. Teknik olarak radyo ve
televizyon için aynı altyapının kullanımında hiçbir sorun görmüyorum.
Dr. Peter Siebert
Executive Director
DVB Proje Ofisi
Cenevre,
İsviçre
Sorular konun anlaşılmasını sağlayacak nitelikte kullanılan teknik dile karşın konu anlaşılır olmuş.
YanıtlaSilKıymetli yorumunuz için çok teşekkür ederim. İşin doğrusu orijinali İngilizce olan bu söyleşiyi daha çok bizim radyo tv sektörü profesyonellerini düşünerek yapmıştım. Ancak genel okuyucuya da hitabettiğini öğrendiğime mutlu oldum.
YanıtlaSil