Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
2004ten bu yana yazdığım blog son bir yıldır kapalıydı. Yazmanın, başka bir çok şey gibi, anlamsızlaşması başlıca nedendi. Arabadaki navigasyon yazılımının 'yolun akışında devam ediniz' komutunu uygulayacak enerjiyi bulamıyordum bir türlü. Yarın, sonraki hafta, önümüzdeki yaz birbirinin kopyası geçecek günlerdi sadece. Plansız, heyecansız, coşkusuz.
Sonra yavaş yavaş eskiden yaptığım ve beni mutlu eden şeyleri hatırlamaya başladım. Haftalık yayınlanan dergilerim vardı takip ettiğim. Eski dergi artık yayınlanmasa da yerine koyabileceğim bir aylık dergi buldum. Ardından bir kaç yıl önce başladığım tarihimizin bir dönemini anlatan kitap okumalarına döndüm.
Tıpkı herşeyin anlamsızlaşmaya başladığında olduğu gibi kendini besleyen bir sarmal bu. Hayat bir yerinden toparlamaya başlayınca çökmüş gibi duran diğer yerler de düzeliyor ya da bir yerinden bozulmaya başlayınca sağlam duran bölümler de enkaza dönüşüyor.
Bu gereksiz görünen yazıyı kendime yazdım. Hayatın da mevsimler gibi değişken olduğunu kışın da yaz gibi hayatın içinde doğal olduğunu ve herşeyin geçiciliğini unutmayayım diye. Unuttuğumda bana hatırlatsın diye.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.