Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
- Sayısal karasal televizyon yayıncılığı nedir?
- Neden gereklidir?
- Uydu bize yetmez mi?
- Boşalacak frekanslar ile hangi hizmetler yapılabilir / yapılacak?
- ANTEN A.Ş.'nin süreçteki rolü nedir?
- RTÜK konu / süreç hakkında ne düşünüyor?
Yukarıdaki soruların büyük bölümü Elektrik Mühendisleri Odası'nın 21 Aralık 2013 tarihinde Ankara'da düzenlediği Karasal Sayısal Yayıncılık başlıklı çalıştayında tartışıldı. Bu etkinliğin konuşma dökümleri e-kitap olarak yayınlandı. Ücretsiz olarak yayınlanan e-kitaba aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
http://kitap.emo.org.tr/genel/kitap_goster.php?kodu=243
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.