İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Türkiye İstatistik Kurumu, Hanelerde bilişim teknolojileri bulunma oranı başlıklı tablosunda, 2013 yılı ile birlikte internete bağlanabilen tv adlı bir sütun eklemiş. Smart TV, Connected TV, Internet TV gibi farklı isimler alsa bile sonuçta bahsedilen, TÜİK'in istatistiğinde kullandığı gibi, internete bağlanabilen televizyon.
2013 yılında, kentlerde % 9,5; kırsalda % 1,9 ve ülke ortalaması olarak % 7,3 şeklinde gerçekleşmiş internete bağlanabilen televizyon sahipliği. Bu sayı neden önemli, neyi gösteriyor diye sorarsanız televizyon yayınını dağıtım şekilleri dönüşüyor. Televizyon izleme alışkanlıkları, akışa bağlı doğrusal yayından, isteğe bağlı doğrusal olmayan yayına evriliyor. Bu evrilmenin bir çok sonucu var. Bunları bu kısa yazıda tartışmak yerine ilerleyen günlerde farklı yazıların konusu yapacağım. Aslında televizyon dünyasında değişen iş modelleri diye üç yazılık bir dizi yapmıştım. Belki onu güncel gelişmelerle yeniden yazmam gerekecek.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.