Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
14 - 15 Kasım 2013 tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirilen DigiTAG çalıştayında (workshop) bir buçuk günde 5 oturum yapıldı. İlk oturumdaki sunumların dışındaki tüm sunumlar İngilizce'ydi. Eş anlı çeviri hizmeti, en fazla ilk oturumda kullanıldı. Ülkemizdeki duruma odaklı ilk oturumda öne çıkanlarla başlayayım bu yazıya:
- Konunun tüm tarafları sürecin bu şekilde kilitlenmiş olmasından rahatsız.
- Ulusal ihalenin yenilenmesinden önce 6112 sayılı yasada değişiklik yapılması gerekliliği de neredeyse tüm taraflarca kabul ediliyor. RTÜK temsilcisinin sunumunda bu konuda net bir ifadenin yer almadığını da belirteyim.
- Yayıncı kuruluşların temsilcisi konumundaki TVYD'nin sunumunda lisans bedellerinin yüksekliği ve yatırım maliyeti vurgulandı. Analog karasal yayınların izlenmemiyor oluşundan hareketle sayısal karasal için bu kadar para (lisans + yatırım) veremeyecekleri dile getirildi.
- Oturumda iletişim dünyasının temsilcisi gibi görünen konuşmacısı, 4G lisanslamaları, 3G ve hatta 3,5 G'de ülkemizin durumunu özetledi. Boşaltılacak frekans bandının neden önemli olduğunu, bu bandın (700-862 MHz) mobil operatörlere neler kazandıracağını, verici sayısı ve gücündeki azalma ile düşecek maliyetleri son derece anlaşılır bir dille aktardı. Konuşmacının yayıncılık dünyasının kullanmakta olduğu 450 MHz'lik frekans bandına karşılık ürettiği ekonomik büyüklük ile mobil operatörlerin kullandığı frekans bandı ve ürettiği ekonomik büyüklüğü kıyaslaması çarpıcıydı.
- Bir önceki yazımda belirtmiştim, TRT'nin önerisi salonda epey ses getirdi. TRT'nin sunumunda çeşitli senaryolara göre yapılacak yatırım miktarları da net olarak ortaya konulmuştu.
- Ülkemizin önünde birbirini izleyecek üç seçim olması,
- 6112'de yapılması gerekli değişikliğin T.B.M.M. gündemine ne zaman ve nasıl geleceği,
- 2015'te analog yayınların susturulup susturulmayacağı,
- bu konuda ITU'da verilen sözün neleri kapsadığı
Konu hassas ve önemli, DigiTAG'ın etkinliği yoğun ve yorucuydu. Bu yüzden pehlivan tefrikasına dönecek bu yazılar...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.