Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Bu yazıyı bir dizi yazısının ilki gibi kurguladım. Vakit buldukça dizinin diğer yazılarını da ekleyeceğim. Aklımdaki bölümler şöyle: yayıncılar, dağıtım şirketi, cihaz üreticileri, reklam. Ne yazık ki zamana yayılmış bir dizi olacak. Dizi bittiğinde umarım, ülkemizde, belki bir gün başlayacak, sayısal karasal televizyon yayıncılığı eko sistemini bütün olarak görüp değerlendirmeye yardımcı olacak bir metin ortaya çıkar. 2006 yılı Şubat ayında Çamlıca vericisinde televizyonlardan canlı yayınlanan tören ile sayısal karasal yayının kurdelesi kesilirken standart DVB-T MPEG 2 idi. Köprünün altından sular, teknolojisi dünyasından çok transistörler geçti ve bugüne geldiğimizde, belirlenen yeni standart DVB-T2 ve MPEG 4. Önümüzdeki ay yapılacak uluslararası bir etkinlikteki sunumların birinin başlığı: Sayısal karasal televizyonun geleceği Almanya 2017 DVB-T2 HEVC. Şimdilik sayısal karasal televizyona geçişin 2017'den önce olacağını umarak, DVB-T2 MPEG 4 standardının baki olduğunu varsa...