Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Lafı uzatmayayım. Fresh Connections (Yeni / Taze Bağlantılar) adlı sayısal yayıncılık fuarını düzenleyen Levira, etkinliğin sunumlarını video kaydı ile birlikte yayınladı. Levira'nın internet sitesi üzerinden http://levira.tv/conference/program/ bağlantısını ziyaret ederek sunumlara ulaşabilirsiniz.
Siz söylemeden ben itiraf edeyim: Anten means transmitter elbetteki hatalı. Anten means antenna demeliydim. Sunum heyecanına verin lütfen. Bir de sunumun ortasında ortaya çıkan kablo arızası konsantrasyonumu bozdu epeyce :) Neyse, kağıt oyunlarında söylenen bir söz vardır: İlk elin günahı olmaz diye. Benimkini o hesap yorumlayın lütfen: İlk yurt dışı sunumunun günahı olmaz.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.