Yağmur damlaları arabanın silecekleriyle yarış halindeydi. Az önce temizlenen yerler, gökten düşenlerle yeniden ıslanıyor ve görüşü bozmaya devam ediyordu. Binalar ve şehir uzaklaşırken, ne yapıyorum gerçekten diye düşündü. İç sesini sözle tekrarladığını fark ettiğinde, arabada yalnız olduğuna şükretti. İş çıkışı, akşam trafiğinde kendi kendine konuşmak pek garip karşılanmazdı gerçi. Bu aralar akıl sağlığını korumak herkes için zordu. Zor zamanlardan geçiyoruz, dedi kendi kendine. Hangi zamanımız kolay oldu ki diye ekledi. Kendine hak verdiğini fark edip güldü. Hava kararmaya başlayacak birazdan, daha çevre yoluna bile gelemedim. Bu gidişle bugün rekor kıracağım. Neyse ki evde bekleyenim yok. Bekleyeni olmadığına sevinmesi garibine gitti. Çocukluğu ve gençliği boyunca kendisini hep kalabalık bir ailenin babası olarak hayal ettiğini hatırladı. Karısı, kızları ve oğulları ile güle eğlene yaşayıp gideceği kocaman bir ev görürdü ne zaman geleceği düşünse. Oysa hiç evlenmed...
Cumhuriyet Kitapları'ndan Ağustos 2002'de ilk baskısını yapmış gezinceleme türünde bir kitap var bu kez blogda. Gezmeyi çoğu insan sever. Balbay da çoğunluk arasında. Ancak her gezen bir olmuyor. Kimi alış veriş yapıp döner, kimi her gördüğünü fotograflayıp sonrasında dönüp çektiklerine bile bakmaz. Balbay ise planlı programlı geziyor ve gezdiklerini kitaplar yoluyla kalıcı eserlere dönüştürüyor. Bir yazısında gideceği yerleri uzun süreler öncesinde kararlaştırdığını ve öncelikle ziyaret etmeyi düşündüğü coğrafyayı anlatan kitapları araştırdığını okumuştum. Çin'in Uzun Yürüyüşü adlı eserin sadece gezi kitabı olmayıp aynı zamanda inceleme türünü de içermesinin nedeni bu. Kitapta yeri geldikçe okuduklarından alıntılar yapılmış.
Çin'e birden fazla kez gitmiş Balbay. Gazeteci olmanın olanaklarından birisi bu sanırım. İşinin bir parçası da gezmek. Kitabın bel kemiğini ise Çin Devleti'ne haber vererek, onların ayarladığı resmi görüşmelerle zenginleşmiş özel bir ziyaret oluşturuyor. Pekin, Şangay ve Uygur Özerk Bölgesi başta olmak üzere uzun bir gezi yapmış.
Balbay kelimelerle oynamayı seviyor. Çin'i anlatan gezi ve incelemeyi bütünleştiren bu kitabında da kelime oyunlarını tekrarlıyor:
Şunu söylüyor Buda,
İçindeki kötülükleri buda.
Çin'le ilgili aklınızda sorular varsa, yeni soruların oluşması için iyi bir kaynak Balbay'ın eseri. Çin gibi kadim bir uygarlığı 220 sayfalık bir kitapla öğreneceğini düşünmüyorsunuzdur zaten. Eğlenceli yazış tarzı, kıvrak dili ile bir solukta okuyacağınıza eminim.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.