Dalgaların sesini dinlemeyi seviyorum. Huzur veriyor. Kimi arkadaşlarım denize girip, suların içinde oynuyor. Bense denizi seyretmeyi, dalgaları dinlemeyi tercih ediyorum. Havalar soğumaya başladı. Kalabalık azaldı. Çocuk parkında yaramazların cıvıltıları yok artık. Salıncağın gölgesinde pinekleyen bir kaç arkadaş var parkta canlı namına. Sabah, daha güneş doğmadan gelip oltasını sandalyeye sabitleyen adam da olmasa, sahile de gelen yok. Kasabanın bu halini seviyorum. Tüm kasabanın tek sahibi bizmişiz gibi geliyor. Yemek bulduğumuz sürece değmeyin keyfimize. Adam bugün balık tutabilecek mi acaba?
gazetede köşem yok. sayfa ortasına da razıyım aslına bakarsanız, ama o da yok. gene de bu başlığı kullanabileceğim bir mecram var. sahibi ve yazarı olduğum, reklam almadığım ve almayacağım, ziyaretçi sayısını takip etmediğim ve pek üzerinde durmadığım bu mecramda kısa bir ayrılık gerekiyor.
son günlerde üst üste DVB-T2 minvalli yazılardan bana gına geldi. ben yazmış olsam bile bu kadar tekniğin içinde boğuldum. biraz dinlenmem gerekiyor.
bedeni yorgunluk değil bendeki ruhum, beynim yoruldu. tatil beni ne kadar dinlendirecek bilmiyorum. denemek dışında yapabileceğim bir şey yok.
ağustos ortasında Estonya'nın başkentine, bu kez makale sunmak için, gideceğim. etkinliğin ayrıntılarını, sunum ile birlikte, sayfamda paylaşacağım elbette.
bu sıcak gün(dem + ler)de kendinize ve aklınıza mukayet olsun.
sağ ve sağlıcakla kalın.
her ne kadar olanaklı ise...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.