Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Geçenlerde bir yazı yazmıştım. Kızılay civarındaki keyifli bir mekanla ilgili. Diğer yazılarımın aksine, bu kez ne mekanın ismini ne de adresini yazdım. Blog yazısında bulmaca yapmak istedim. Bu sayede, ilerleyen günlerde geri gelen bir okuyucu sahibi olmayı umdum. Herşeyin hızlı olduğu ve hızlı olmayanın dışlandığı böylesi bir dünyada, geri gelen okuyucu, benim blogum için bir hayalmiş. Bunu görünce, çok sevdiğim ve keyif aldığım MERNUŞ'a haksızlık yaptığımı düşündüm. Bu yazı, gecikmiş de olsa, MERNUŞ'a borcumdur.
Konur sokağın, Olgunlar caddesi ile kesiştiği köşeye yakın, sokağın Kocatepe'ye yakın kolunda bir pasaj içerisindeydi sahaf. Yıllardır gelip geçerken uğradığım, sahibi ile kitap üzerine konuştuğum, kendimi yabancı hissetmediğim nadir yerlerden birisiydi. Çocuklar doğduktan sonra uzunca bir süre keyfimce dolaşacak vaktim olmadı. Bu sene, daha fazla vakit yaratabiliyorum keyiflerime. Kızılay sokaklarını keşif, en büyük keyiflerimden. Bu keşif gezilerinin birisinde soluklanmak için Konur sokaktaki sahafa uğrayayım dedim. Bir de ne göreyim, benim pasaj içerisinde, yetersiz ışığı, üst üste kitaplarıyla bıraktığım sahaf gitmiş yerine duvarları kitaplarla dolu bir bistro / kafe gelmiş. Alkollü alkolsüz içecekleri, mezeleri, her daim aradığınıza yardımcı, kitapları tanıyan sahibiyle Kızılay'da bir vaha ortaya çıkmış. Son ziyaretimde kart rica ettim. Bir başka güzellikle yanıtladı bu isteğimi. Bir kitap hediye etti. Kitap, şimdilik kartvizit yerine kullanılıyor. Yandaki fotograf, bu kitabın kapağına ait.
Hediye, hediye edilmez diye bir kural vardır sanırım. Ancak ben bu kuralı çiğnedim. MERNUŞ'un hediyesini Olgunlar caddesinde yeni açılan Kadın Kahvesi'ne hediye ettim. Orası da neresi derseniz, onu da bir başka yazıda anlatırım...
MERNUŞ Sahaf - Bistro
Konur Sokak no:59 Kızılay - ANKARA
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.