Kimileri tatili sever, kimileri tatile gitmeyi sever. Yazdıklarından, söyleşilerinden anladığım kadarıyla Uzuner de gitmeyi tercih edenlerden.
"Kendimi bildim bileli en iyi hissettiğim ruh durumum hep yolda oldu. Kendi içimde ve dışımda yola çıkmayı, yollarda olmayı, yola düşmeyi ve yola vurmayı ben hep çok sevdim." s.15
Daha önce Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları adlı kitabıyla ilgili notlar düşmüştüm bloguma. Kumral Ada Mavi Tuna, Balık İzlerinin Sesi ve İki Yeşil Su Samuru adlı romanlarını, blog yazmaya başlamadan önce okumuştum. Çok sevdiğim bir dili var Uzuner'in.
Yolda, yedi ülkede, farklı araçlarla yapılan yolculuk hikayelerinden oluşuyor. Her hikayede, yol arkadaşları ilginç şeyler anlatıyor. Yolda'nın sunuş yazısından öğrendiğimize göre Juan Goytisolo (İspanyol yazar) ile yapılan yolculuk dışındakilerde isimler değiştirilmiş. Her öykünün sonuna, öykünün geçtiği ülkenin özel yemeklerinden birisinin tarifi eklenmiş. İşin doğrusu yemeklerin hiçbirisi ilgimi çekmedi. Ancak öyküler çok etkileyici. Alacakaranlık Kuşağı diye bir televizyon programı vardı. Oradaki öyküler gibi biraz, gerçek olamayacak kadar sarsıcı. Zaten gerçek olduklarına dair bir iddia da yok, kitap bir öykü kitabı anı/gezi kitabı değil.
İlk ve ikinci baskısını Şubat 2009'da yapmış Yolda. Benim okuduğum Turkuvaz Kitap'tan çıkmış ikinci baskısıydı. Toplam 160 sayfa.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.