Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Dünyanın neresine giderseniz gidin aynı lezzeti bulabilirsiniz.
Her yerde, sizinle aynı dili konuşan servis elemanları olacak.
Alıştığınız lezzet, istediğiniz hızda.
Her yerde, sizinle aynı dili konuşan servis elemanları olacak.
Alıştığınız lezzet, istediğiniz hızda.
Yukarıdaki sloganlar hiç bir kafenin, kahve zincirinin, hamburgercinin değil. Öyleyse bile bunu bilerek kullanmadım. Yazdıklarım, gördüklerimden ibaret. Ben dünyanın bir ucuna gittiğimde "alıştığım lezzet"i aramadım hiç bugüne kadar. Hep burada "yerel ne var, farklı ne var"ın peşine düştüm. Siz de benim gibilerdenseniz Kafe Stokholm'ü seveceksiniz.
TBMM'nin ilk vekillerinden Tunalı Hilmi Bey'den adını alan cadde üzerinde Esat kavşağına doğru ilerlerken sol kolda yeralan bu kafe, duvarları süsleyen İsveç manzaraları, çeşit çeşit dökme çayları, ev yapımı lezzetindeki (belki de ev yapımıdır, sormadım aslında) kurabiyeleri ve pastaları ile keyifli ve farklı bir mekan. Çalışanlarından öğrendiğime göre sahipleri Stokholm'de yaşıyorlarmış ve orada da bir kafeleri varmış. Oradaki kafenin adını da söylemişlerdi, ama unuttum. Belki bu yazıyı okuyan ve oradaki kafenin adını bilen birisi yorum yazar. Hep birlikte hatırlamış/öğrenmiş oluruz.
Tuna boylarından gelen Hilmi Bey'den adını alan bir caddeye TOMAlı ismi hiç yakışmıyor. Umarım bu yeni isim kalıcı olmaz, umarım herkes sağduyulu hareket eder. Bu süreçte kamu mallarına verilen zararları gündeme taşıyanlara ise tek sözüm:
Kırılan cam tamir edilebilir, ama yiten canın telafisi yoktur.
Tunalı Hilmi Caddesi No: 100
Çankaya - ANKARA
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.