Kimi bir kaç cümlelik kimi bir kaç sayfalık anılarla dolu öykücükler ve tümünü bağlayan farklı bir kurgu. Barış Bıçakçı'nın son novellasını severek okudum. Okuma heyecanını bozmadan, konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Halis Bey, emekli elektrik mühendisi. Ayşe ise başarılı bulunan bir öykü kitabı yayınlamış bir peyzaj mimarı ve tercüme yaparak hayatını kazanıyor. Tercüme bürosunda rastlaşıyorlar ve Halis Bey Ayşe'den anılarını öyküleştirmesini istiyor, ücreti karşılığında. Novella, Halis Bey'in anıları ve Ayşe'nin hayatını anlatan bölümlerle kurulmuş. Novellada yer alan bölümlerin her biri ayrı öyküler haline getirilebilecek derinlikte. Ayşe'nin hayatına dair bölümlerde ülkenin gündemine dair göndermeler de yer alıyor. Daha önce okuduğum eserlerinde olduğu gibi bolca Ankara var arka planda. Hatta Garson başlıklı bölümde Ankara başrolde. İstanbullular deniz yok, fazla gri dese de Ankara, Ankara'da yaşamaya alışmışlar için kendine has özellikleri ve güzelli...
Blogumu takip edenlerdenseniz, muhtemelen biliyorsunuzdur: Sayısal karasal televizyon yayın lisansları kapsama alanlarına göre üçe ayrıldı. T1 ulusal, T2 bölgesel, T3 ise yerel yayınları ifade ediyor. T1 ve T2 ihaleleri tamamlandı. Yukarıda bahsettiğim gibi T1'in genel türdeki yayınlar için olan kısmında bir sorun yok, ancak T1 tematik türdeki yayınlar için yapılan SD ve HD ihalelerinin yürütmesi ilgili mahkeme tarafından durduruldu. 24 Haziran'dan itibaren başlayacak ihaleler süreci ile 73 il için yerel lisanslar dağıtılacak.
Yerel (T3) lisansları tek il içerisinde yapılacak yayınları içeriyor. Ülkemizde 81 il olduğunu hatırlayınca hangi illerde T3 lisansı verilmeyecek sorusu ilk aklıma gelen oldu. Siz kıymetli okuyucuları için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan bendeniz, sabahın kör saatinde listeleri taradı ve bakın ne buldu:
- Giresun,
- Gümüşhane,
- Şırnak,
- Ardahan,
- Osmaniye,
- Düzce,
- Karabük
- Iğdır
Şimdi eğer tıklanma derdinde bir "haber" sitesi olsam şöyle bir başlık kullanırdım: "RTÜK'ten şok karar: Bu illerde yerel televizyon olmayacak!" Neyse ki "haber" sitesi değilim ve böyle sansasyonel başlıklar kullanmama gerek yok.
Peki bu 8 ilde neden yerel sayısal karasal televizyon olmayacak? İşin doğrusu buna net yanıtım yok. Bir kaç tahminde bulunabilirim. Ancak, önce aşağıdaki listeye bir göz gezdirin lütfen:
- Ağrı,
- Amasya,
- Artvin,
- Bartın,
- Batman,
- Bayburt,
- Bitlis,
- Bolu,
- Burdur,
- Çankırı,
- Hakkari,
- Kars,
- Kastamonu,
- Kırıkkale,
- Kilis,
- Mardin,
- Siirt,
- Yalova,
- Tunceli
19 ilden oluşan bu uzun liste, T3 ihalesi için yeterlilik alan tek şirketin yer aldığı iller listesi. Şimdi 8 il için neden ihale olmadığına dair tahminimi yazabilirim: yeterlilik alabilen yayıncı yok! Eğer bu tahminim doğru ise ihale öncesi yerel yayıncıların bir bölümünün isyanının haklı olduğu sonucunu çıkartabiliriz bu durumdan. Ne dediklerini unutanlar buraya bakabilir.
73 il için yapılacak ihalede her ilde 7 adet T3 lisansı verilecek. Ancak kelimenin gerçek anlamıyla ihale sadece Adana (9), Ankara (12), Antalya (8), Bursa (9), Gaziantep (9), İzmir (11), Kayseri (14), Konya (11), Malatya (8), Mersin (12), Muğla (10) ve İstanbul (15) illerinde yaşanacak. Parantez içerisindeki sayılar ilgili illerde T3 ihalesi için yeterlilik alan medya hizmet sağlayıcısı şirketleri gösteriyor.
Bu yazıyı son dönemde en kapsamlı konuşmacı listesine sahip İstanbul TV Forum ve Fuarı'na katılmak için yapmakta olduğum İstanbul yolculuğu sırasında yazıyorum. Bilgi teknolojisinin eriştiği bu düzeyi görünce, benim üniversiteyi bitirdiğim yıllarda cep telefonunun yeni yeni ülkemizde kullanılmaya başlandığını, internet erişiminin sınırlılığını ve pahalılığını hatırlamadan edemedim.
Son sözü, bu ara yazdığım her yazıda olduğu gibi, güncel eylemlerle ilgili edeceğim.
Twitter yıkılıyor!
Facebook'taki paylaşımları bir görsen!
İnsanlar bu yazılanlara / paylaşılanlara karşın hala nasıl uyanmıyor!
diyenlerdenseniz sizlere birkaç istatistiği hatırlatmakla yetineyim. 2012 nisan ayı itibariyle:
- Hanelerin internete erişim oranı % 47,2
- Düzenli internet kullanımı oranı % 37,8. Kırda yaşayan kadınlarda bu oran %10,6. "Düzenli" her gün ya da haftanın en az bir günü internet kullanan olarak tanımlanmış.
- Ülke genelinde internet kullanım oranı % 47,4. Bu rakam 18-74 yaş arası nüfus dikkate alındığında oluşan rakam. İçinde çocuklar yok yani. İstanbul'da erkekler arasında % 70,9.
Peki bu istatistikleri neden mi paylaştım. Sizin internette paylaştıklarınız 75 milyona ulaşmıyor. Kendiniz çalıp kendiniz söylüyorsunuz. Twitter ve facebook kullanmayan birisi olduğum için kendiniz dedim. Sizleri ötekileştirmek gibi bir amacım yok kendiniz derken. Blog yazarı olarak benim de durumum hiç farklı değil. İnternet denizine bıraktığım bu yazıların okuyucuya ulaşmasını beklemek eski zamanlarda denize bırakılan şişe içerisindeki mektuptan farklı değil.
İşte bu yüzdendir ki televizyon lisansları milyar TL'ye satılıyor ve gene bu yüzden yayıncı grupların iktidar tercihleri belirleyici oluyor. İktidarlar (genel anlamıyla, herhangi bir ülkeyi kastetmeden) elinde TV kanalı olan gruplarla TV kanalı olmayanlara farklı davranıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.