Krakow fotografları - 2

Benden Digital TV CEE yazısı bekleyenler, biraz daha bekleyecekler ne yazık ki. Gördüklerini, duyduklarımı hazmetmem zaman alacak. 4 €'ya 30'dan fazlası HD olmak üzere 100'ün üzerindeki televizyon kanalının verilebildiğini öğrendim mesela. Televizyon izlemeyen, izlenmesine bile karşı olan biri olsam bile ülkemizde en az 20 €'ya, çok daha azı sunulan hizmetin 5'te bir fiyatına Romanya'da sunulduğunu öğrenmek sarstı beni. Konya büyüklüğündeki İsviçre'de 200'ün üzerinde kablo TV operatörü varken, ülkemizde tek kablo TV operatörü olması gerçeğinin sarstığı gibi. Ya da Orta ve Doğu Avrupa'da servisleri olan SPI şirketi ile, ki etkinlikte sunum yapan tek Türkiye şirketiydiler, bu etkinlikte tanışmak da üzdü beni. Aramızda 450 km varken tanışamamış olup Krakow'da tanışmamızı gene de şanstan saymak gerek belki.

Gördüğünüz gibi epey doluyum. Nasıl olmayayım ki. Herkes OTT OTT deyip duruyor Türkiye'de. Peki OTT için özel gün düzenleyen böylesi bir etkinlikte benim dışımda yayıncı tarafından katılan kimse neden yok? Yayıncıyı geçtim telco operatörü, mobil operatör, DTH operatörü ya da hepsini geçtim Vestel ve SPI dışında Türkiye'den neden bir başka Allah'ın kulu gelmemiş? O kadar mı uzak Krakow? Katılım ücreti o kadar mı yüksek? Her birinde iş geliştirme etiketli bir sürü kişi çalışıyordur eminim. İş, işte buralarda gelişiyor aslında. Cisco'nun üç farklı ülkede çalışanını birarada görmek başka etkinliklerde kolay olmuyor. Ya da Türkiye ile ilgili bir çoğumuzdan fazlasını bilen danışmanlık şirketi sahibini yolda göremiyorsunuz. Biraz kafamızı kaldırıp dünyada neler oluyor diye bakmak gerekiyor. Informa sayesinde 3 yıl boyunca İstanbul'da, bu yıl ise Krakow'da bu buluşmalara katılıyorum. Dediğim gibi o kadar da zor değil, gerçekten isteyince.

Neyse, teknik içerikli, iç dökme ağırlıklı yazıları sonraya bırakıp bir kaç Krakow fotoğrafı daha koyayım sayfama. Buyurun efendim, Orta Avrupa'nın ortasındaki Krakow'a:

 1972'de yapılmış bir köprüden çektim bu fotoğrafı. Eski şehre doğru giden yolun üzerinde bir köprü.

 Krakow'da metro yok. Ancak kent, deyim yerindeyse tramvaylarla ağ gibi örülmüş. Eskisi, yenisi farklı modellerde araçlar, insanları gidecekleri yere ulaştırıyor.

Soğuk, bildiğiniz ekim, kasım havası. Geçtiğimiz hafta hava sıcaklığı 35 dereceymiş. Benim şansıma şimdi 15 derece. Gerçi Krakow için çok sürpriz sayılmazmış bu mevsimde bu hava.

 Krakow, Avrupa'nın önemli merkezlerine yakın. Aslında Türkiye'den Prag - Budapeşte - Viyana turu meşhurdur. Bence bu tura Krakow'u da eklemek iyi olur. Hatta Krakow - Prag, Krakow - Budapeşte gibi ikili turlar daha da iyi olabilir.

Bu sabah kaleye çıktım. İçeriden çektiğim fotoğrafları ayrıca koyacağım.

Simit, bildiğimiz simit ve bildiğimiz tezgahlar / arabalar. Simiidiyeee diye bağıranların dışında herşey bizdeki gibi. Fiyatı ise bizden ucuz. 1 TL yaklaşık 1,7 Polonya parası ediyor.

Bu tabelaların benzerini sene başında gittiğimiz Gaziantep'te gördüm. Oradaki yola da benziyor buradaki Kral yolu. Bunun dışında bir de papa yolu var. Ayrıca Yahudi mahallesi de önemli ziyaret noktalarından.

 Bu iyi korunmuş eski Avrupa kentlerinin tümünde görebileceğiniz bir manzara. İster Basel'e gidin, ister Prag'a sonuç aynı. İyi korunmuş, düzenli kentler.