Remzi Kitabevi'nin Ağustos 1968 tarihli ikinci baskısından okudum bu klasik romanı. Dilimize Ferhunde ve Orhan Şaik Gökyay çevirmiş. Günümüzde yapılan çeviriler daha özenli oluyor. Bu baskıda, romanda Fransızca olarak geçen kimi bölümlerin çevirisi yapılmamış. Oysa dip not şeklinde bu ifadelerin Türkçesi verilmeliydi. Dizgiye dair de sorunlar var. Sanırım yeni tarihli baskılarda bu sorunlar giderilmiştir. Alt metinlerle, göndermelerle dolu bir roman Dorian Gray'in Portresi. Bunları bilmeden, fark etmeden de okunabilir elbette. Yayınlandığı dönem tartışmalara sebep olmuş, kimi bölümleri sansürlenmiş. Yakın tarihli baskıları, "sansürsüz" ibaresiyle okuyucuya sunulmuş.
Kalamarı, halka halka doğranıp panelenmiş meze olarak görenlerdenseniz, şerit halindeki şey nasıl dolar dersiniz. Oysa kalamar, aslında içi doldurulabilir bir deniz canlısıdır. Balıkçılardan alırsanız, içini doldurabileceğiniz şekilde temizletebilirsiniz. Zaten bu tarifi denemek için dolmalık temizletilmiş kalamar şart.
Geçenlerde bir meslektaşımla sohbet ederken bana, DVB-T2'nin Türkiye'deki gelişimini anlatan yazının altında havuç çorbası tarifi olunca sayfanın düzenli okuyucusu olmaz tabii dedi. Kendisine fazlasıyla hak versem bile ne yazık ki yazdıklarımı konularına göre ayrı bloglara taşıma fikrine halen uzak duruyorum. Tek yaptığım televizyon teknolojisi yazılarımı İngilizce olarak ayrı bir bloga taşımak oldu. O blogumu, reklamım için kullanıyorum. Henüz emekleme aşamasında olmasına karşın, sayesinde iki uluslararası konferansa davetli olarak katılma olanağı buldum. Hedefim önümüzdeki sene düzenlenecek etkinliklere konuşmacı olarak davet edilmek. Bakalım, zaman neler gösterecek. Bu, muhtemelen gereksiz paragraftan sonra tarife devam edeyim.
Karidesleri kısa bir süre haşlayıp, hazırladığımız dolma içini (biber dolmasındaki gibi bir içten bahsediyorum) karides ile birlikte kalamarın içine dolduruyoruz. Buharlı fırında (%50 buharlı fırın olmalı) pişiriyoruz. Bu sayede kurumadan pişen kalamar dolmalarını servis etmeden önce dilimliyoruz. Üzerine limon sıkıp afiyetle yiyoruz.
Diyeceksiniz ki neden fotograf yok. Çünkü bu tarifi henüz pişirmedim. Malum, İstanbul TV Forum ve Fuarı için evden uzaktayım. Peki tarif nereden çıktı? Osmanlı saray mutfağı yemekleriyle baş döndüren Asitane Restaurant'tan. 2006 yılında restaurant kısmını ziyaret ettiğim mekanın, bu kez otelinde konakladım.
Kariye Oteli, İstanbul'un kişilikli otellerinden. Kariye Müzesi'nin yanıbaşında eski bir konağın restore edilmesiyle 1990'ların başında hizmete girmiş. Konaklama bedelleri, Beyoğlu'nda, Talimhane'de 4 yıldızlılardan hesaplı. Bugün itibariyle kapı fiyatları şöyleydi: Tek kişi 110, çift kişi 160 TL. Dediğim gibi bunlar kapı fiyatı.
Kariye Oteli, İstanbul'un kişilikli otellerinden. Kariye Müzesi'nin yanıbaşında eski bir konağın restore edilmesiyle 1990'ların başında hizmete girmiş. Konaklama bedelleri, Beyoğlu'nda, Talimhane'de 4 yıldızlılardan hesaplı. Bugün itibariyle kapı fiyatları şöyleydi: Tek kişi 110, çift kişi 160 TL. Dediğim gibi bunlar kapı fiyatı.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.