Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
İleride bu yazıları okurken, ülkede yaşananları da düşününce, kendime çok kızacağım.
Ankara'da cenazesi kaldırılan ben de olabilirdim, biliyorum.
40 yıllık hayatımda bu kadar çaresiz hissettiğimi hatırlamıyorum.
1980'de henüz 6 yaşındaydım. Hiç unutmam, evimizin karşısındaki liseye doğru sipere yatmış askerleri görüp anne savaş çıkmış demiştim.
O günleri bir kez daha yaşamak istemiyorum.
O yüzden iktidar sahiplerine, ki hükümeti kastetmiyorum sadece tüm iktidar sahiplerine seslenerek, sağduyu çağrımı yineliyorum.
Kimsenin okumadığını, okusa da kimsenin önemsemediğini bilsem bile ileride kendimi avutabilmek adına, 10 yıl sonraki Özgür bugünküne, o zamanlar ne yapıyordun dediğinde verebilecek yanıtım olsun diye!
Lütfen sağduyu.
Bu ülkeyi seven herkese, ne olur, lütfen, başka ölümler, yitimler olmasın!
Askerle, polisle, halkı
Halkla halkı
Karşı karşıya getirmeyin!
Bu kendimi teselli girişinin ardından buyurun etkinliğin ikinci gününün değerlendirmesine:
Etkinliğin ikinci günü Digital TV Europe editörü Stuart Thompson'un açılış konuşması ile başlıyor. Uluslararası Kanal Operatörleri için yeni fırsatlar, ikinci günün ilk oturumu. Kimler yok ki oturumda: BBC Worldwide Channels'tan Ian McDonough, VMD'den Vladimir Gasic, Discovery Networks'ten Olgierd Dobrzynski, Chello'dan Dominik Tzimas, Sundance Channel / AMC Networks'ten Bruce Tuchman ve A+E Networks UK'den Bakori Davis bu ilginç konulu oturumun konuşmacıları.
Her konuşmasında bölgenin yükselen yıldızı olduğunu söyleyen ülkemiz yayıncılarının hiçbirisinin bu etkinlikte boy göstermiyor oluşunu nasıl yorumlamalı bilemiyorum. Belki de kimin yayıncı olduğunun turnusol kağıdına dönüşen bu süreçte yayıncıların tavırları, kağıttan filleri tespit için iyi oldu. İşin, yayıncılar açısından sıkıntısı, uluslararası bağlantıda oldukları gerçek yayıncılar, sözleşmelerini gözden geçirmeye başlamış.
Yerel yayıncılar için fırsatlar başlıklı oturum, günün önemli buluşmalarından. İki günlük etkinliğin, bence öne çıkan oturumlarını değerlendirdiğim tefrikanın sonuna geldik.
Son söz olarak yeniden, yine ve yeni:
SAĞ DUYU / SOL DUYU / ORTA DUYU ama ne olur DUYU!
Not: Fotoğrafı dünyanın seçimle iş başına gelen ilk sosyalist lideri Salvador Allende'nin ülkesi Şili'nin başkenti Santiage de Chile'de çekmiştim. Halkı iradesine saygı önemli elbette, Santiago'da Başkanlık Sarayı'nda göğüs göğüse dış mihrak destekli darbeye karşı direnirken can veren Allende'yi, halkın iradesine saygı konuşulurken anmamak olmaz.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.