Yağmur damlaları arabanın silecekleriyle yarış halindeydi. Az önce temizlenen yerler, gökten düşenlerle yeniden ıslanıyor ve görüşü bozmaya devam ediyordu. Binalar ve şehir uzaklaşırken, ne yapıyorum gerçekten diye düşündü. İç sesini sözle tekrarladığını fark ettiğinde, arabada yalnız olduğuna şükretti. İş çıkışı, akşam trafiğinde kendi kendine konuşmak pek garip karşılanmazdı gerçi. Bu aralar akıl sağlığını korumak herkes için zordu. Zor zamanlardan geçiyoruz, dedi kendi kendine. Hangi zamanımız kolay oldu ki diye ekledi. Kendine hak verdiğini fark edip güldü. Hava kararmaya başlayacak birazdan, daha çevre yoluna bile gelemedim. Bu gidişle bugün rekor kıracağım. Neyse ki evde bekleyenim yok. Bekleyeni olmadığına sevinmesi garibine gitti. Çocukluğu ve gençliği boyunca kendisini hep kalabalık bir ailenin babası olarak hayal ettiğini hatırladı. Karısı, kızları ve oğulları ile güle eğlene yaşayıp gideceği kocaman bir ev görürdü ne zaman geleceği düşünse. Oysa hiç evlenmed...
AAAL'de ne diyorsanız yukarıdaki fotograflar size bir şeyler hatırlatmayacaktır. Bu seferlik başka bir yazımı okumanızı öneririm. Ankara Atatürk Anadolu Lisesi'nin baş harflerinden oluşan AAAL kısaltması, Atlı Spor Kulubü'nün ve Başkent Öğretmen evinin arkasında, Beştepe'de. Yukarıdaki fotograflar okuldan değil. Okul öğrencilerinin öğlen tatillerinde sıklıkla ziyaret ettiği Emek 8. caddenin girişinden. Ben mezun olalı 20 yıldan fazla zaman oldu. Yazdığım bilgiler bizim öğrencilik günlerinden kalma.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.