Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Ne yapayım ben de okunmak için böyle abuk sabuk başlıklar koyan internet sitelerine özendim. Bu flaş gelişmenin üzerine internet haber sitelerine yansımayan başlıklardan bir seçmeyi aşağıya kopyaladım:
Flaş haber: sadeceozgur, anonim olarak sürdürdüğü blog yazarlığına son verdi!
Sadeceozgur, gerçek kimliğini açıkladı!
Meğer adı da Özgür'müş!
Sadeceozgur'un Ankara'da yaşadığı ortaya çıktı!
Sadeceozgur'un LinkedIn hesabında değişiklikler yaparak, halen çalışmakta olduğu şirketi gizlediği söyleniyor. LinkedIn'deki bilgilere göre sadeceozgur, 2004 yılından beri blogger olarak yaşıyor. Konunun uzmanları, Türkiye'de sadece blog yazarak bu kadar uzun süre hayatı idame ettirecek gelir elde etmenin mümkün görünmediğine dikkat çektiler. İsmini vermek istemeyen bir yetkiliye göre sadeceozgur, her sabah işine giden akşamları evine kapanan Dostoyevski'nin Yeraltından Notlar romanının kahramanını andıran birisi.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.