İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Blog sayfamda etiketleri kullanırken cimri davranıyorum. Yazar adları dışında, 10-15 yazı yazmayacağım konular için ayrı etiket kullanmıyorum ve bildiniz, Paris ile ilgili kafamda epey yazı var. Bunlara başlamadan önce bir kaç fotograf ve kısa kısa Paris gezisi:
- evet ikizlerimizle birlikte gittik. kendileri haziran 2009 doğumlu.
- hayır zor olmadı. kendi ifadeleriyle "artık bebek değiliz, abla olduk"
- Studios Paris adlı şirketin Vue Imprenable (muhteşem manzara) adlı evinde konakladık. Rezervasyonu booking.com üzerinden yapmıştık.
- Montmarte'de yer alan "evimiz" Paris standartlarına göre büyükçeydi (70m2). İki oda (birisine salon derseniz 1 + 1) mutfak, banyo tuvalet ve bolca gömme dolaplı, 5 katta sevimli bir ev.
- Evden Concorde meydanına, Louvre müzesine, Zafer Takı'na yürüyerek gidilebiliyordu.
- çocukla gideceklere evde konaklamalarını hararetle öneririm. ev düzeninin devam ediyor olması gezinin huzuru için önemli.
- Paris Disneyland, bu yaş grubu için erken. Sanırım 6 sonrası, hatta 8 yaş gibi daha keyifli olur.
- Müze gezmeyi düşünüyorsanız Museum Pass gibi bir ismi olan karttan edinmek şart gibi. Müzelerin önündeki uzun kuyruklardan kurtuluyorsunuz.
- Hep derler, insanlar ingilizce biliyor ama konuşmuyor diye. benim gözlemim insanların çoğunun ingilizce bilmediği şeklinde oldu. hatalı olabilirim. sonuçta yazdıklarım 1 haftalık gözlemlere dayanıyor.
- kimi kafelerde garsonların bir dövmediği kalıyor.
- "hem yiyip içiyorlar, hem incecikler" demeyin. günün her saati her yerde koşan insanlar oluyor. bisiklet, en kolay ve ucuz ulaşım aracı. doğrusu, hem yiyor ve içiyor, hem de spor yapıyor olmalı.
- şaraplar ucuz, lezzetli ve çeşitli.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.