Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
La Foule Cafe de tarihe karışmış. Keyifli bir mekandı. Zengin kavıyla ve et yemekleriyle öne çıkıyordu. Yerine vejetaryen mutfağı olan bir kafe açılmış. Henüz deneme şansım olmadı. Aşağıdaki yazıyı silmeyeceğim. Sadece kafenin iletişim bilgilerini çıkartıyorum...
Şimşek sokak, ki kendisi Paris caddesinin paralelidir, yıl başından bu yana La Foule adlı keyifli bir mekana ev sahipliği yapıyor. Şimşek sokağın, Milliyet Gazetesi tarafına yakın ve Güven hastanesi ile aynı sırada: no: 13 / A. Bir apartmanın giriş katındaki daire ve onun alt katı kafeye dönüştürülmüş. Şef, Tunalı Hilmi caddesinde özel lezzetleri ile gönlümüze taht kuran Cafe des Cafe'de çalışıyormuş daha önce. Menüyü ve menüden tattıklarımızı düşününce çok yerinde bir transfer olmuş. Hem yemek var menüde, hem çay/kahve ve tatlılar. Hiçbirisi sıradan değil. Fiyatlar, bu özendeki bir kafe için yüksek sayılmaz. Benzerleri başkentin farklı semtlerinde çok daha yüksek ücretler talep ediyorlar.
Şimşek sokak, ki kendisi Paris caddesinin paralelidir, yıl başından bu yana La Foule adlı keyifli bir mekana ev sahipliği yapıyor. Şimşek sokağın, Milliyet Gazetesi tarafına yakın ve Güven hastanesi ile aynı sırada: no: 13 / A. Bir apartmanın giriş katındaki daire ve onun alt katı kafeye dönüştürülmüş. Şef, Tunalı Hilmi caddesinde özel lezzetleri ile gönlümüze taht kuran Cafe des Cafe'de çalışıyormuş daha önce. Menüyü ve menüden tattıklarımızı düşününce çok yerinde bir transfer olmuş. Hem yemek var menüde, hem çay/kahve ve tatlılar. Hiçbirisi sıradan değil. Fiyatlar, bu özendeki bir kafe için yüksek sayılmaz. Benzerleri başkentin farklı semtlerinde çok daha yüksek ücretler talep ediyorlar.
Çalan müzikler, masaların yerleşimi, dışarıyı kullanmaları ile Paris'i anımsatan bir hali var. Elbette Paris'te kafede oturduğunuzdan gördüğünüz ile Şimşek sokakta gördüğünüz farklı. Ancak Paris'te, belki bize denk gelen, burnu bir kaç metre havada garsonlardan hizmet almaktansa La Foule'ün güleryüzlü ve hızlı garsonlarını tercih edersiniz eminim.
Öğrendiğime göre öğlenleri yer bulmak zor oluyormuş. Güven hastanesinin personeli, zaten fazla sayıda olmayan masaları dolduruyormuş. Bu yüzden yer ayırtmanızda yarar var. İletişim bilgileri şöyle:
La Foule Cafe
Şimşek sokak No: 13 / A
tel (312) 286 93 39
son olarak La Foule, ful diye okunuyormuş ve bildiğimiz tam dolu anlamına geliyormuş. Fotograftaki tatlı, mekanın ve şefin özel tatlısı. Tadını unutamasam bile adını unuttum ne yazık ki :)
Özgürcüm, la foule'un anlamı "kalabalık" oluyor (isim hali).
YanıtlaSilvalla Durnacığım, mekanın patronu demişti dolu anlamına geliyor diye. hatalı olabilir elbette. düzeltme için teşekkür ederim.
YanıtlaSiladı ne anlama gelirse gelsin, lezzetler değişmiyor :)
bir gün birlikte gidelim