Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Mayıs ayı içerisinde Pınar Kaftancıoğlu'nun Aydın'ın Nazilli ilçesinin Ocaklı köyündeki çiftliğine yaptığımız ziyaret ile ilgili yazdığım yazı beklemediğim kadar çok okundu. Haftalık sipariş listesine eklenen küçük bir bağlantı sayesinde oldu bu trafik elbette. Madem bu kadar okundu, demek ki çiftlik merak ediliyor düşüncesiyle çiftlikte çektiğim fotograflardan bir kaçını daha sayfama ekleyeyim istedim. Kedilerin, köpeklerin, ördek ve tavukların ve daha bir çok canlının huzur içinde bir arada yaşadığı avlusunda Ali ve Maşude'nin oynadığı, fırından mis gibi ekmek kokularının geldiği İpek Hanım Çiftliği...
İnekler, çiftliğe yakın bir yerdeler. Çocuklara sütün nereden geldiğini, ineğin yavrusunun kim olduğunu resimler dışında da gösterebildik sonunda. Bu arada ben de bir sürü şey öğrendim.
Çeşit çeşit meyva ağaçları çitfliğin bahçesinde. Biz oradayken gelip geçen eksik olmadı. Tatile giderken yol üzeri yapanlar, sipariş verdikleri yeri görmek için uğrayanlar.
Salıncak hem çalışanların çocuklarının hem bizimkilerin çok hoşuna gitti.
Bunlar yumurta tavuğu değil. Çiftlikte dolaşan çeşitli boy ve tipte tavuklar.
fotograftaki dana henüz 20 günlük. Biberonundan su / süt içiyor. Biberonu elbette kendi boyutlarında...
Çiftlik, 10 dönüm arazi üzerine kurulu. Fotografta görülen ana binanın dışında fırın, gözlemelerin yapıldığı bina, paketleme tesisi, mutfak, ofisler gibi binalar da bu 10 dönüm içinde. İnekler ve danalar çiftliğe yakın ayrı bir yerde. Tarlalar, Ocaklı ve Yaylapınar köylerine yayılmış durumda. Çiftliğe giderseniz tavukların olduğu yere de mutlaka gidin. Tavuklarla ilgilenen, deniz derya birikime sahip abinin sohbetini dinleyin.
bu sevimli köpek ailesi (anne ile dört yavru), çiftliğin yakınlarında bir yerde terk edilmiş olarak bulunmuş. Anne, yavrularını korumak için kafese kimseyi yaklaştırmıyor. Bakmayın şimdi kafeslerinde dinlenmeye çekildiklerine, genelde ortalarda dolaşıyorlar.
aslında çiftliğin paketleme bölümünün, gözlemelerin yapıldığı bölümün de fotograflarını çekmeyi düşündüm. Ancak oralarda çalışan insanlardan tek tek izin istemek zor geldi. Sayfama koyduğum fotograflarda insan görüntüsü olmamasına özen gösteriyorum.
çok tatlı fotoğraflar çekmişsin .güzel bakmış ,güzel görmüşsün Özgür :) çok teşekkür ederim . her zaman beklerim .
YanıtlaSilasıl teşekkür bizden ve çocuklardan. sütten yoğurt yaptık. üzerindeki kaymağın keşke fotografını çekseydim. sapsarı bir yağ tabakası. kaldırımdaki küçük top şeklindeki asfalt parçalarını, şehirde büyüyen kaç çocuk keçi b.kuna benzetir?
YanıtlaSil