Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Eğer bir aksilik yaşanmazsa önümüzdeki hafta başlayacak ve benim de davetli olarak katılacağım Connected TV Summit etkinliğinin programını değerlendirmeye devam ediyorum. İlk gün yapılacak oturumlar çoğunlukla IPTV, OTT ikilemi üzerineydi. İkinci gün de temel konular değişmiyor. Etkinliğin programının bu minvalde sürüyor oluşu anlamlı elbette. Ülkemizde de son öğrendiğim verilere göre 500.000 adetin üzerinde Samsung Smart TV satılmış ve bu 500.000+ cihazın büyük bölümü ağ bağlantısını gerçekleştirmiş. Yani bu cihazları alanlar, artık cihazın ek özelliklerini kullanıyorlar. Bir çok yayıncı kuruluş, 6112'deki tanımıyla medya hizmet sağlayıcı şirket, bu alanda var olabilmek adına uygulamalarını akıllı TV'lerde kullanıma sunmuş durumda. Buradan ne çıkar, nasıl bir iş modeli kurulur, televizyon üreticileri yeni IPTV hizmet sağlayıcısı haline gelebilir mi, RTÜK bu alanı nasıl düzenleyecek, yapılacak olan kablo tv yayını olarak değerlendirilir mi soruları hep akılda. Soruları unutmadan, programa dönelim:
İkinci gün The Operator As An App başlıklı oturumla başlıyor. Tercümesi uygulama olarak operatör. Tartışılacak konu ilk günden çok farklı değil. Sadece bakış açısı değişik. Bir kez daha akıllı televizyonlara kurulacak uygulamaların set üstü kutularını devre dışına bırakıp bırakamayacağı tartışılacak. Konuşmacılar arasında Viaplay'ın CEO'su Niclas Ekdahl'de var, Siemens Communication, Media & Technology'den Stefan Jenzowsky'de.
İkinci günün ikinci oturumu doğrudan akıllı televizyonları konu edinmiş. Bu oturumda beni en çok heyecanlandıran pazarın büyük oyuncuları arasında Samsung, LG, Panasonic ve XBox'ın konuşmacılarının yanında Vestel Group'un da Metin SALT ile temsil edilmesi. Gerçekten Manisa'daki farbrikasından tüm dünyaya ürünlerini pazarlayan Vestel, akıllı televizyon dünyasının önemli oyuncuları arasında yer alıyor. Metin SALT, IPTV Derneği'nin kurucu genel başkanlığını da yapmış birisi. Şu anda VESTEK'in Genel Müdürü olmasının yanı sıra IPTV Derneği Onursal Genel Başkanı.
İkinci gün ve etkinlik Süper Oturum ile tamamlanıyor. Herkesin katılımına açık olan bu oturumda konu toparlanıyor ve son sözler söyleniyor.
İşte Connected TV Summit 2013 programının değerlendirmesi bu kadar. Bu değerlendirme yazılarında yer vermediğim özel oturumlar ve ödül törenini, etkinlik dönüşü anlatmaya çalışacağım.
Umarım son dakika aksilikleri çıkmaz, heyecanım kursağımda kalmaz...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.