Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Bu tarifte kullanılan kabak, cumartesi neşesinin ilk yemeği kabak kayığında kullanılan kabakların içinden çıkartılmıştır. Elbette kabak kayığı yapmadıysanız da bu çörekten yapabilirsiniz. Malzemelerimiz basit. Kabak, havuç, kabartma tozu, un, zeytinyağı, yumurta, süt ve tuz. Yapılışı malzemelerden de basit. Kabak ve havuçları temizledikten sonra rendeliyoruz. Sonra, burası püf noktası, kabak havuç rendesi karışımını iyice sıkıyoruz. Sıkıp suyunu çıkartıyoruz, kelimenin gerçek anlamıyla. Bu aşamada, karışıma acımadan defalarca sıkmanızı öneririm.
Sonra göz kararınca un ve bir paket kabartma tozu ile iki yumurtayı ve zeytinyağını karıştırıyoruz. Rendelenmiş kabak ile havucu bu karışımla buluşturup kıvamına bakıyoruz. Fazla katı olduğunu düşünürseniz süt ekleyebilirsiniz. Bu tarifte ölçüler hep göz kararı olduğu için miktar belirtemiyorum ne yazık ki. Fırın kabını zeytinyağı ile sıvadıktan sonra karışımı kaba döküyoruz. Fırında 170 derecede, 150 ya da 180 olsa ne olacak bilmiyorum, ki bizim fırınımızda sıcaklık ayarı çevirmeli düğme il yapıldığından 150 200 arası bir yerde duruyor aslında, pişene kadar tutuyoruz. Peki piştiğini nasıl anlıyoruz derseniz, o zaman sizi kek/çörek 101 dersine geri gönderip orada kürdan testi kısmına bakmanızı öneriyorum. Meşhur kürdan testinden geçen çöreğin üzerine arzuya göre sert peynir koyulabilir. Peynir konulmuş çörek, kısacık fırında tutulursa tadına doyum olmaz. Afiyet olsun.
not: bu tarif tahminimden başarılı oldu. hemen yediğimiz için fotoğrafı yok :)
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.