Kendisi kısa, etkisi uzun süren Gaziantep gezimizle ilgili bu dördüncü yazımı Zeugma müzesine ayırmak istiyorum. Müzede sergilenen mozaikler kadar müzenin kendisi de etkileyici. Yurtdışında gezdiğim müzelerde Audio Guide adıyla sunulan Sesli Rehberi ilk kez kendi dilimizde dinlemekten tutun, harika ışıklandırmaya, çocuklar için düşünülen ve müzede sergilenen mozaiklerle bütünleştirilmiş etkileşimli ekranlara kadar dört dörtlük bir müze olmuş Zeugma. Aşağıdaki fotografın ne olduğu pek anlaşılmıyor olabilir. Tavana yerleştirilen bir projektör yerdeki beyaz zemine tabanında mozaikler olan sığ bir havuz görüntüsü oluşturuyor. Havuz içerisinde yapraklar ve balıklar da var. Çocuklar bu sanal havuzda koştukça su dalgalanıyor, balıklar ve yapraklar kaçışıyor. Bir süre sonra mozaik değişiyor. Müzede sergilenen mozaiklerin bir bölümü dönemin villalarının önünde yer alan sığ havuzların tabanını süslüyormuş.
ve beklenen gerçekleşti...Ankara'nın Sakarya caddesine açılan Bayındır sokakta yer alan Göksu, gönüllere taht kurdu. Gerek servisi, gerek yemeklerin lezzeti vazgeçilmezler arasına girdi. Mekanın Kızılay'ın göbeğindeki Sakarya caddesinde olması, kimilerini üzüyordu. Özellikle Kızılay'a hiç inmeyenler, kalabalığı sevmeyenler yukarılarda bir Göksu hayali kuruyordu. Uzun sürdü inşaat. Nenehatun caddesi ile Tahran caddesinin kesiştiği köşede yer alan binanın inşaatının neden bu kadar sürdüğünü pek anlamamıştım, düne kadar. Dışarıdan 4-5 kat görünen bina toplamda 10 katlıymış. Üstte 3 kat içkili restaurant (ki bu bölüm henüz açılmamış), girişte bekleme salonu ve bar-kütüphane, girişin altında işkembe ve kebapçı (ki bu bölüm hizmet vermeye başladı), işkembecinin altı tam kat mutfakmış, onun altında garaj-çamaşırhane ve en altta iki kat konferans salonu olarak düzenlenmiş öğrendiğime göre. İlk ziyaretime ait fotografları (binanın dıştan çekilmiş bir görüntüsü ve iştah açıcı) beğe...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.