Karamazof Kardeşler'i okumuştum ilk olarak. Yıllar sonra Yeraltından Notları okudum. Şimdi Öteki'yi okuyunca sıralamada epey hatalı davrandığımı anladım. Kitapların yazılış sırasını izlesem tam tersini yapmam gerekirdi. Henüz hiç birini okumamış ama niyetli okurlara duyurmuş olayım. Ergin Altay'ın Rusça aslından çevirisiyle İletişim Yayınları'ndan 2008 tarihli ikinci baskısıydı benim okuduğum Öteki. Kitabın sonunda Joseph Frank'in sonsözüne yer verilmiş. Bu sonsözü İngilizce'den Yüce Aydoğan çevirmiş. Roman 202 sayfa, sonsözle birlikte kitap 226 sayfa. Dostoyevski'nin 1846 tarihli eseri Öteki, büyük beğeni toplayan ilk romanı İnsancıklar'ın ardından hayal kırıklığı yaratmış. Günümüzde okuduğumuz Öteki, Dostoyevski tarafından 1866'da gözden geçirilip kimi bölümleri çıkartılmış kimi bölümleri yeniden yazılmış haliymiş.
Dokuzuncu dereceden devlet memuru Yakov Petroviç Golyadkin'in St. Petersburg'da (o tarihlerde başkent) yaşamının bir bölümüne tanıklık ediyoruz Öteki'de. Romana adını veren "öteki" Golyadkin'in sanrısı: Kendisiyle aynı adı taşıyan, aynı geçmişe sahip, aynı devlet dairesinde, karşı masasında çalışmaya başlayan ama kendisinin sahip olmadığı tüm iyi özellikleri barındıran birisi. Fikir olarak etkileyici, tarz ve anlatım olarak kimi sorunları olan bir roman. Romanı okurken edindiğim bu izlenimin doğruluğundan, sonsözü okurken karşılaştığım şu cümleyi okuyunca emin oldum:
"Yirmi yıl sonra Bir Yazarın Günlüğü'nde 'öyküm başarılı değildi,' diye itiraf ediyordu; ama 'oradaki fikir yeterince açıktır ve edebiyata bu fikirden daha ciddi bir katkım olmadı hiçbir zaman. Fakat öykünün biçimi konusunda tamamen başarısızdım' diye iddia etmeyi sürdürdü." s.224
Yukarıdaki alıntıdaki sözlerin sahibi Dostoyevski'nin kendisi.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.