Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Yordam Kitap'tan 2008 yılında Pelin Üçer - İbrahim Akbulut çevirisi ile çıkmış Lebowitz'in çalışması. Yedi bölümden oluşan 158 sayfalık kitabın ilk üç bölümü ekonomi bilgisine sahip olmayan okura yönelik hazırlanmış. Burjuva kimdir? Artı değer teorisi ne söylüyor? Emek sermaye çelişkisi günümüzde de sürüyor mu? Bu ve benzeri soruların yanıtlarını ilk üç bölümde verdikten sonra asıl meseleye, eğer kurulabilecekse nasıl bir sosyalist düzen hayatta kalabilir sorusunun yanıtına soyunuyor yazar. Bu sorunun yanıtını vermek için Sovyet deneyiminin yaşadığı sorunlara değiniyor. Altıncı bölümde Yugoslav öz yönetim uygulamalarının gün yüzüne çıkardığı yedi sorun tartışılıyor. Sorunları sıralamanın yararlı olduğunu düşünüyorum:
Kitabın son bölümü, Venezüella deneyimine ayrılmış. Ülkenin genel durumundan, Chavez'i iktidara taşıyan koşullardan bahsedildikten sonra ülkedeki güncel sorunlar, zorluklar ayrıntılarıyla anlatılmış. Kitap 2006 yılında kaleme alınmış. Son 5 yıldaki gelişmeleri içermiyor haliyle. Bu son bölümde Chavez'in bir sözü bir çok kez tekrarlanmış. Kitap hakkındaki yazıyı bu söz ile bitireyim. 2005 yılında Porto Alegre'deki Dünya Sosyal Formunda yaptığı kapanış konuşmasından:
Sosyalizmi yeniden keşfetmek zorundayız. Bu Sovyetler Birliği'nde gördüğümüz türden bir sosyalizm olamaz, aksine yeni sosyalizm rekabet yerine dayanışma üzerine kurulmuş sistemler geliştirirken ortaya çıkacaktır. Fakat Sovyetler Birliği'ndeki çarpıklığın aynısı olacak bir devlet kapitalizmine başvuramayız. Sosyalizmi bir tez olarak, bir proje ve bir yol olarak yeniden talep etmeliyiz; fakat makineleri veya devleti değil, insanları her şeyin üzerinde tutan yeni ve insancıl bir sosyalizm türünü. (s.140)
İngilizce bilen okurlarım için yazar ile yapılmış söyleşinin bağlantısı aşağıda...
http://www.countercurrents.org/lebowitz030307.htm
sayfadaki kitabın görselini http://www.yordamkitap.com/book.php?bookId=43 adresinden aldım...
- Bir işletme içinde düşünenlerle (yöneticiler-karar vericiler) yapanlar (işçiler-memurlar) arasındaki ayrımı nasıl ortadan kaldırırız?
- İşçilerin yönettiği bir işletmede satışlar düştüğünde ne yapılmalı?
- Farklı işletmelerde çalışan işçiler arasındaki rekabette işçi yönetiminin rolü ne olmalı?
- Öz yönetim işletmelerindeki işçilerin işsiz kalanlar ve refahtan yararlanamayanlarla ilişkili sorumlulukları neler?
- Bir işçi özyönetim sisteminde bir bütün olarak işçi sınıfının çıkarlarını kim gözetmelidir?
- İşçilerin yönettiği işletmelerin başarısız olmalarına izin verilmeli mi?
- İşçiler tarafından yönetilen işletmeler ve toplumun bütünü arasında dayanışma, doğrudan bu işletmeler üzerinden nasıl inşa edilir? (s.106)
Kitabın son bölümü, Venezüella deneyimine ayrılmış. Ülkenin genel durumundan, Chavez'i iktidara taşıyan koşullardan bahsedildikten sonra ülkedeki güncel sorunlar, zorluklar ayrıntılarıyla anlatılmış. Kitap 2006 yılında kaleme alınmış. Son 5 yıldaki gelişmeleri içermiyor haliyle. Bu son bölümde Chavez'in bir sözü bir çok kez tekrarlanmış. Kitap hakkındaki yazıyı bu söz ile bitireyim. 2005 yılında Porto Alegre'deki Dünya Sosyal Formunda yaptığı kapanış konuşmasından:
Sosyalizmi yeniden keşfetmek zorundayız. Bu Sovyetler Birliği'nde gördüğümüz türden bir sosyalizm olamaz, aksine yeni sosyalizm rekabet yerine dayanışma üzerine kurulmuş sistemler geliştirirken ortaya çıkacaktır. Fakat Sovyetler Birliği'ndeki çarpıklığın aynısı olacak bir devlet kapitalizmine başvuramayız. Sosyalizmi bir tez olarak, bir proje ve bir yol olarak yeniden talep etmeliyiz; fakat makineleri veya devleti değil, insanları her şeyin üzerinde tutan yeni ve insancıl bir sosyalizm türünü. (s.140)
İngilizce bilen okurlarım için yazar ile yapılmış söyleşinin bağlantısı aşağıda...
http://www.countercurrents.org/lebowitz030307.htm
sayfadaki kitabın görselini http://www.yordamkitap.com/book.php?bookId=43 adresinden aldım...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.