Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Yazının başlığı size bir şey ifade etmediyse geri kalanı okumamanızı öneririm. Yok 3984'ün RTÜK'ün eski kanun numarası olduğunu bilenlerdenseniz, muhtemelen RTÜK yasasının değiştirileceğinden de haberdarsınızdır. 6112, yenilenen kanunun yeni numarası. 15 Şubat 2011'de TBMM'de kabul edilmesinden sonra 3 Mart 2011'de Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Kanunun tüm metnine buradan ulaşabilirsiniz. Uzunca bir süredir beklenen bu yeni kanun ile televizyon/radyo ile içli dışlı olan herkes bir şekilde etkilenecek aslında. Televizyon karşısında ortalama 4 saat geçiren bir ülkenin yurttaşlarından olduğumuza göre, bu sektördeki düzenlemeler, sektör çalışanı olalım (benim gibi :) ya da olmayalım (çoğunluk gibi) hepimizi etkiliyor. Yeni kanun ile değişenleri ve değişmeyenleri ele almaya çalışacağım bu yazıda. Konunun genişliği düşünüldüğünde bu değerlendirmeyi tek yazıya sığdırmamaya karar verdim. Öncelikle, sektör çalışanlarının uzun süredir yapılmasını beklediğ...