Remzi Kitabevi'nin Ağustos 1968 tarihli ikinci baskısından okudum bu klasik romanı. Dilimize Ferhunde ve Orhan Şaik Gökyay çevirmiş. Günümüzde yapılan çeviriler daha özenli oluyor. Bu baskıda, romanda Fransızca olarak geçen kimi bölümlerin çevirisi yapılmamış. Oysa dip not şeklinde bu ifadelerin Türkçesi verilmeliydi. Dizgiye dair de sorunlar var. Sanırım yeni tarihli baskılarda bu sorunlar giderilmiştir. Alt metinlerle, göndermelerle dolu bir roman Dorian Gray'in Portresi. Bunları bilmeden, fark etmeden de okunabilir elbette. Yayınlandığı dönem tartışmalara sebep olmuş, kimi bölümleri sansürlenmiş. Yakın tarihli baskıları, "sansürsüz" ibaresiyle okuyucuya sunulmuş.
Neredeyse tümü boyunca yakın çekim izlediğimiz iki başrol oyuncusu, kısıtlı mekan, yavaş akan bir film bu kadar etkileyici olabilir mi? Kiarostami, daha önce filmini izlemediğim İran'lı bir yönetmen. Binoche'nin iflah olmaz hayranlarından birisi olunca, hangi filmde oynarsa oynasın izlemek istiyorum. Uzunca bir süredir sinemada film izlemeye vakit yaratamıyordum, neyse ki Aslı Gibidir'i sinemada izleyebildim.
Filmin konusuna ilişkin bir şeyler yazmak istemiyorum. Ancak filmde, adına da uyacak şekilde, aynanın fazlasıyla kullanılması dikkat çekici. Kalıcı etkiler yaratan etkileyici filmi Ankara'da izlemek isteyenler için Büyülü Fener Kızılay'dan başka seçenek olmaması düşündürücü.
Filme dair daha yetkin eleştiri yazısı okumak istiyorsanız Bakınız.com adlı siteden iki yazı önerebilirim. Aslı Gibidir'i gecikmeden izlemenizi hatırlatarak:
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.