1935 doğumlu yazar Demir Özlü'den okuduğum ilk eser Stockholm Öyküleri. Çoğunluğu öykü olmak üzere bir çok eser üretmiş bir yazar(mış) ÖZLÜ. Adını çok duymuş olmakla birlikte bu güne kadar herhangi bir eserini okumuş değildim. Geç oldu belki, itiraf edeyim ki biraz da güç oldu.
Zor okuduğum kitaplardan birisi Stockholm Öyküleri. Öykü kitaplarını okuması daha kolaydır oysa. Roman gibi başlayıp ara verdiğinizde dönüp nerede kalmıştım diye okumanız gerekmez. Öyküyü bitirmiş olmanız yeterli olur. Zor okumamın bir kaç nedeni var sanırım. Birincisi ve en önemlisi Özlü'nün güçlü kalemi. Çelişkili bir ifade olduğunu düşünebilirsiniz ilk okuduğunuzda, güçlü kalem-zor okuma. Özlü'nün anlattıkları insanın yalnızlığı, gurbette geçen günler, tüm güzelliklerine karşın boğucu Stockholm. Bu anlatıklarını betimlemede o kadar başarılı ki okurken ruhum sıkıldı.
Öyküler, kısalı uzunlu. Belli bir konu sıralaması yok sanırım. Varsa bile ben fark etmedim. Benim okuduğum Can Yayınları tarafından yayınlanmış 2000 baskısı. İlk baskıda 14 öykü varmış ve bu ilk haliyle 1989 yılında Sait Faik Hikaye Armağanı'nı kazanmış. Can Yayınları'nın baskısında 20 yeni hikaye eklenmiş. Lotta Leander'in Solgun Kış Partisi, Merkez Postanesi'nde, Zamklı Kadın ve Pia ile Bir Öğleden Sonrası adlı öyküleri bir başka sevdim. Özlü'nün romanları ve diğer öykü kitaplarını okuma listeme ekledim. İsveç ve Türkiye'de yaşayan Özlü'nün üretkenliğinin sürmesi dileğiyle...
Kitabın görselini http://www.ilknokta.com/urun/44616/Stockholm-Oykuleri.html adresinden aldım...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.