Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
İsmine bakıp Sadece tiki olmuş, karides falan diyor demeden önce yazının tamamını okuyunuz lütfen. Öncelikle bu karides olarak adlandırılan mahlukat, denizde yaşayan kabuklu böceklerden. Yandaki fotografta arz-ı endam eden karidesleri temizlemeyi bilmeyenlerdenseniz, hazır temizlenmişleri dondurulmuş olarak emrinizde. Bendeniz de temizleme konusunda bilgi sahibi olmayan çoğunluğun bir üyesi olarak, dondurulmuş karides ile hazırladım tarifi. Tarif dediysem, en mutfaktan uzak kişinin bile kolaylıkla pişirebileceği havalı bir yemek/meze/ara sıcak. Artık nasıl isterseniz. Bence en doğrusu ara sıcak olması.
Malzeme, tarif diye ayırmayacağım bu kez. Malzememiz belli: karides :) Yanında herhangi bir güvecin olmazsa olmazı biber, domates, soğan, zeytin yağı ve sarmısak. Sarmısak mı doğrusu sarımsak mı bilemedim. Google'ın yazım kılavuzuna göre doğrusu sarımsak ama benim kulağıma sarmısak daha doğru geliyor. Google, ısrarla altını çizse bile...
Neyse efendim, biz tarife dönelim. Karidesleri, dondurulmuş alırsanız bu işlerle uğraşmazsınız, temizleyip pişirmeye hazır hale getiriyoruz. Pişmeye hazır karidesler bir kenarda dururken, biz, neredeyse her yemekte olduğu üzere soğanları yemeklik doğrayıp zeytinyağında pembeleştiriyoruz. Sar(ım/mı)sakları da soğanlara eklemeyi unutmuyoruz. Unutsak da dert değil. Sonradan ekleriz :) Soğanlar biraz ölünce, karidesleri ekliyoruz. Karidesler sularını bırakacak, sonra karışım yeniden suyunu azlatmaya başladığında, domates ve biberden oluşan karışımı ekleyeceğiz ocaktaki tavaya. Tavada yapmıyorsanız, tencereye de ekleyebilirsiniz. İlla tava olacak değil.
Bu karışım pişince, ki piştiğini karışımın suyunun azalmasından anlıyoruz, bir fırın kabına karışımı alıp üzerine kaşar rendeliyoruz. Üzerine kaşar rendelenmiş her karışımın başına gelen bizim karışımın da başına geliyor: fırınlanmak. Fırında uzun süre bekletmemize gerek olmadığının farkındasınızdır. Malzememizin tamamı pişti zaten. Fırınlamanın sebebi süs. Kaşarlar eriyince fırından alın. Sizi tiki gösterecek, leziz ve kolay bir yemek/meze/ara sıcak. Afiyet olsun...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.