Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Blog sayfama 2007 yılında konu etmişim Express'i. Mühendis olarak mezun oluşum ile Express'in yayın hayatına başladığı yıl aynı sanırım. Öncelikle o ilk maaş ile alınan derginin kıymetinden, sonra yazılarından, duruşundan yıllardır bırakmadığım alışkanlığa döndü Express okumak. Ben onu bırakmasam bile onun okuyucularını bıraktığı dönemler oldu. Bir ara Post-Express olarak değişmiş biçimiyle ve adıyla selamladı bizleri.
Sanal ortamın yarattığı olanakları kullanma konusunda neden bu kadar geç kaldılar bilemiyorum. Neyse, geç oldu belki ama güç olmadı. Yeni internet sayfasının kullanımı kolay. Eski sayılara pdf formatında ve ücretsiz ulaşılabiliyor. Halen tanışmadıysanız Express ile bu sayısı iyi bir başlangıç olabilir. CHP Kurultay'ını bir de Express gözüyle okuyun. Kapaktaki ifade, Tüzük ve Büzük, Can Yücel'in vaktiyle TİP Kongresi'nde sosyalizm tüzük meselesi değildir, büzük meselesidir sözünden...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.