Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Yemek yapma günü yeniden pazara döndü. Çerkez Salatası var menümüzde. Öncelikle salatayı tarif ile başlayayım. Baştan söyleyeyim bu tarif de Marianna Yerasimos'un 500 yıllık Osmanlı Mutfağı adlı kitabından. Boyut yayın grubunun mutfaklarımıza hediyesi bir kitap.
Çerkez tavuğunu herkes bilir. Bir çoğumuz adını bilmeden yemişizdir. Çerkez salatası adını gördüğümde, tavuklu bir tarif ile karşılaşacağımı düşünmüştüm. Oysa tarifimiz taze fasulyeli. Öncelikle malzemeler:
- Yarım kilo kadar taze fasulye
- 2 - 3 dilim bayatlamış ekmek
- 6-8 diş sarmısak
- 150 gr fındık içi
- 2 kahve fincanı zeytinyağı
- tuz ve kekik
Yapılışına gelince, öncelikle fasulyeleri yıkayıp temizliyoruz. Kılçıkları varsa almaya çalışıyoruz. Bu işlemi tamamlayınca, fasulyeleri kaynayan suda kısa süreliğine haşlıyoruz. Fasulyelerin diri kalması gerektiği için haşlama süresini abartmıyoruz. Sıra taratorumuzu hazırlamaya geldi. Bayatlamış ekmeğin kenarlarındaki sert kısımları ayırıp yumuşak içini ufalıyoruz. Suyun içerisinde 10-15 dakika kadar bekletiyoruz. Ekmekler suyun içerisinde beklerken fındık ile sarmısağı rondoluyoruz. Fındıklı sarmısaklı karışıma suyunu iyice sıktığımız ekmek içlerini ve zeytinyağını ekliyoruz. Derince bir kapta bu karışımı yoğuruyoruz. İçerisine dilediğiniz kadar tuz koyabilirsiniz. Sarmısak ile tuz birbirini seven ikili. İşimiz bitti sayılır. Haşladığımız fasulyenin üzerine taratoru döküp kekik ile süsleyince servise hazırız. Afiyet olsun.
Tarif ile ilgili özellikle Çerkez okuyucularımın yorumlarını beklerim. Bu tarifi denerken aklıma ilk mutfak maceralarım geldi ister istemez. O zamanlar pek becerikli değilmişim demek ki, fasulye dible yapmaya çabalayıp iki kez hüsrana uğramıştım. İlk seferinde yağ, ikincisinde su koymayı unutunca diblenin en altına dizdiğim halka soğanlar tavayla bütünleşmişti :)
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.