İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Dün Grand Ankara Rixos otelinde Koç Sistem, VMWare ve Hayat Bilgi tarafından düzenlenen sanallaştırma etkinliğine katıldım. 1990'ların sonlarında bilgi işlem bölümünde çalışırken hep kafama takılırdı. Her hizmet için ayrı sunucu almak gerekli mi? Sadece yazı yazmak için bilgisayar kullanan birisine son sistem (her ne demekse :) bilgisayar verilmeli mi? Neyseki bu soruları soran tek ben değilmişim.
Amerika'da başlayıp Avrupa'ya yayılan ve yavaş yavaş ülkemize gelen sanallaştırma ve bir sonraki aşaması olduğunu algıladığım bulut bilişim önümüzdeki dönemin temel konuları olacak. Ne yazık ki etkinliğin açılış konuşmaları sonrasındaki teknik sunumlarını izlemeye vaktim olmadı. Son derece anlamsız bir çağrı ile bu önemli etkinliğin asıl ilgi çekici bölümüne katılamadım. Sanallaştırma hem sunucuların bir havuz içinde hizmet vermesini hem de masaüstü bilgisayarların modern aptal terminallerle değişmesine olanak sağlıyor.
Bu bağlamda, eğer yanlış anlamadıysam artık yerel alan ağında (Local Area Network-LAN) thin client olarak adlandırılan eskilerin aptal terminallerinin yeni halini sık göreceğiz. Thin client'lar, işlemci-disk-hafıza ihtiyacını temelde sunucu bilgisayarda kendisine ayrılmış kaynaklardan karşılıyor. Masa üzerinde duran ise ekran, ağ işlemleri için gerekli asgari seviyedeki işlemci, hafıza, diskten oluşan bir makine: Thin Client. Tam tercümesi Zayıf Müşteri oluyor, ancak bu tercüme pek anlamlı değil :) Hem masa üzerinde az yer kaplıyor, uzaktan kontrol edilmesi, bakımının yapılması kolaylaşıyor, hem de kısa zaman aralıklarıyla masa üstü bilgisayarlarını yenilemek gerekmiyor. İşlemci, bellek yetersizliklerinde sunucu tarafını güncellemeniz yetiyor.
Yukarıda yazdıklarım konuya ilgi duyan bir amatörün (bendeniz oluyor) kısa sunumlardan anladıkları. Dediğim gibi asıl teknik sunumlara saçma sapan bir çağrı yüzünden katılamayınca, daha doyurucu bir yazıyı hazırlayamadım. Daha detaylı bilgiler için aşağıdaki bağlantıları inceleyebilirsiniz...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.